Ankara İlahiyat Fakültesi’nin kuruluşu ve daha sonra da Yüksek İslâm enstitülerinin açılışı üzerinden
yarım asır geçmiş bulunuyor. Bu zaman dilimi yüksek eğitim-öğretim kurumlarının kendine
mahsus tutarlı bir muhteva ve zamana karşı dayanıklı bir siyasetle kurulup gelişmeleri açısından hiç
de uzun bir zaman değil. Birçok kurum ve mesele gibi Cumhuriyet devrinde din eğitimi ve İlahiyat
fakülteleri de aktüel dayatmaların, savunmacı hissiyatın ve ideolojik tartışmaların nisbeten dışına
çıkarak derinliğine ele alınmalıdır. Ayrıca hem ümit vadeden hem de tedirginlik doğuran gelişmeler
böyle bir ciddi çalışmayı zorunlu kılmaktadır. Buna paralel olarak İlahiyat fakültelerinin de kendi
alanında Türkiye’yi taşıma kapasitesi arayışında olan, daha uzun zamanlı ve derinlikli projelerin,
yorumların ve değerlendirmelerin sahibi, kurucusu ve takipçisi olmayı başarıp başarmadığı en azından
münakaşaya açıktır.
Nearly half century has passed over the establishment of the Faculty of Divinity of Ankara University and then the opening of Higher Institutes of Islam. This is not a long period for higher institutions of education to be established and developed with a distinctive content and a policy durable against time. As in many institutions and problems, the religious education and the faculties of Divinity in Republican should be dealt with profoundly by relatively avoiding the actual impositions, defensive sentiment and ideological debates. Besides, both promising and frightening developments make such a serious work necessary. In parallel to this, it is at least open to debate whether the faculties of divinity have succeeded in holding and observing the projects, interpretations and considerations seeking the capacity of carrying Turkey in their fields, the long termed and deeply
Other ID | JA36SC93YJ |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2009 |
Published in Issue | Year 2009 Year: 2009 Issue: 1 |