İnsanın bilimi kullanarak doğaya üstünlük kurmak için tasarladığı rasyonel bir disiplin olarak tanımlanan teknolojide her zaman insan yararı amaçlanmaktadır. Ancak insanın hizmetine sunulan teknolojilerin faydalı olması beklenirken bazen zararlı da olabilmektedir. Tarımda teknoloji, daha iyi sürüm yapmak için geliştirilen trakör, zararlılarla mücadele etmek için geliştirilen pestisitler, yüksek verim almak için geliştirilen sulama sistemi, ya da geliştirilen yeni hibrit sebze tohumu olabilmektedir. Geliştirilen bu teknoloji yerinde kullanıldığı takdirde tarımda üretimin buna bağlı olarak artacağı aşikârdır. Ancak geliştirilen bu teknoloji hazırlıksız ve eğitimsiz kişilerce kullanıldığı takdirde doğada büyük tahribatlara neden olacağının bilinmesi gerekir. Diyarbakır’ın Hani ilçesi teknolojiye hazırlıksız yakalanan üreticilerin hikâyeleri ile doludur. 1970’lerde tarla traktörü ile buluşan ilçe çiftçileri, topraklarını tamamen pullukla sürmeye başladılar. Önceleri 10 cm’ nin altında sürülmeyen bağ ve badem bahçeleri bile traktörle 30 cm derinliğinden işlenmeye başlandı. Toprağın traktörle derinden işlemesi bağ alanlarında flokserayı arttırırken, badem bahçelerinde ise fidan dip kurdu popülasyonunda artışa neden oldu. Fidan dip kurdundan dolayı 5.000 hektar badem bahçesi tamamen kullanılmaz hale geldi. Traktörün ilçede yaygınlaşması ile ilçedeki çoğunluğunu meşe ağaçlarının oluşturduğu ormanlık alanlar çeşitli amaçlar için kesilmiş ağaçların kökleri bile traktörlerle çıkarılmıştır. İlçede traktörün girebildiği çayır mera alanları sürülerek tarla tarımı yapılan araziler haline dönüştürülmüştür. Bağ, badem bahçeleri, ormanlık alanlar ile çayır mera alanlarının tahrip ve yok edilmesi sonucu arazi bitki örtüsünden yoksun çıplak duruma gelmiştir. Bu çıplak alanlar tamamen erozyona açık hale gelmiştir. İlçe topraklarında yapılacak bir yolculukta; araziler içinde şeritvari olarak oluşan oyuntu ve karıklardan, erozyonun izlerini görmek mümkündür. Çalışmamıza konu olan bu ilçe, aynı durumda bulunan bir çok yer için sadece bir örnektir. Buna benzer yüzlerce ilçe ve yüz binlerce hektar alan bu tablo ile karşı karşıyadır. Tüm bu olumsuzlukları en aza indirecek “ekolojik tarım” sisteminin önemi bir kez daha ortaya çıkmaktadır. Bu anlamda tedbirli olmak her bireyin görevi olup iyi tarım uygulamaları ile bu tahribatlar en aza indirilebilir.
Other ID | JA67GC88CJ |
---|---|
Journal Section | Collection |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Year: 2013 Issue: 1 |