Wahhabism emerged in the mid-18th century in the Najd region of present-day Saudi Arabia, based on the teachings of Muhammad b. Abdul Wahhab. It was initially framed as a Salafi school of thought or a reform and revival movement, similar to other movements in Islamic history that aimed at reforming religious practice at various times and places. However, over time, Wahhabism became increasingly politicized and evolved into a distinct religious-political movement. The Wahhabi doctrine, originally conceived to purify what was seen as a corrupted understanding of Islam, gradually took on a political dimension under the influence of this political context, transforming Wahhabism into a religious-political movement.
This study will examine how Wahhabism, which initially emerged as a revivalist discourse aiming to restore Islam to its purest form in response to perceived corruption of beliefs and religious practices among Muslims, developed a political character following its alliance with the Saudi family. It will explore how key principles of Wahhabi thought, such as tawhid (the oneness of God), obedience to the ruler (ulu’l emr), enjoining good and forbidding evil (emr-i bi’l ma’rûf ve nehy ‘ani’l münker), innovation (bid’at), and loyalty and disavowal (el-velâ’ ve’l-berâ’), contributed to this transformation. The study is based on the claim that the core principles of Wahhabism evolved into a theopolitical discourse over time, particularly in relation to this historical alliance. Within this framework, the study aims to demonstrate how these foundational principles of Wahhabism transcended their purely religious meanings and acquired political implications over time.
Vehhabilik, bugünkü Suudi Arabistan toprakları içinde kalan Necd bölgesinde XVIII. yüzyılın ortalarında Muhammed b. Abdulvehhab’ın öğretileri doğrultusunda, benzerlerine İslam tarihinin muhtelif zamanlarında ve mekânlarında şahit olunan bir Selefi düşünce ekolü veya bir ıslah ve ihya hareketi iddiasıyla ortaya çıkmıştır. Fakat Vehhabilik, sonraki yıllarda kendini konumlandırdığı siyasal bağlam içinde zamanla politikleşerek kendine has dini-siyasi bir hareket hüviyeti kazanmıştır. Öyle ki yozlaştığı kabul edilen İslami anlayışın tasfiyesine yönelik üretilen Vehhabi öğreti, bu siyasal bağlamın etkisiyle siyasi boyut kazanarak Vehhabiliği dini-politik bir hareket haline getirmiştir. Bu çalışma, başlangıçta Müslümanlar arasında inanç ve dini pratikler düzleminde var olduğu düşünülen yozlaşmaya bir tepki olarak İslam’ın en saf haliyle yaşanılabilir kılınmasını amaç edinerek ihyacı bir söylemle teşekkül eden Vehhabiliğin, Suud ailesi ile kurduğu ittifakın akabinde nasıl siyasal bir karakter kazandığını, tevhid, ulu’l-emre itaat, emr-i bi’l ma’rûf ve nehy ‘ani’l münker, bid’at ve el-velâ’ ve’l-berâ’ gibi Vehhabiliğin temel düşünce esasları üzerinden gösterilmeye çalışılacaktır. Çalışma, Vehhabiliğin temel düşünce esaslarının bu ittifakla ilişkili olarak zaman içinde teopolitik bir söyleme evrildiği iddiası üzerine inşa edilmiştir. Bu iddia çerçevesinde çalışma, Vehhabiliğin belli başlı temel düşünce esaslarının zaman içinde dini anlam boyutlarının ötesine geçerek politik anlam boyutları da taşımaya başladığını göstermeyi amaçlamaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Intellectual History of Politics, Sociology of Religion, Late Modern History of Middle East |
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2024 |
Submission Date | August 28, 2024 |
Acceptance Date | November 4, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 29 Issue: 57 |