Dil yaşamakta olan bir kavramdır. Dilin yaşanırlığını kanıtlayan şey kullanılıyor olması ve gerek gramerde gerekse kelimede az çok değişime uğramasıdır. Dil bazen doğduğu coğrafyadan çıkıp sınırlarını uzak diyarlara taşır, bazen de sadece belirli bir alana hitap eder. Ticaret ve savaş; dili farklı coğrafyalara taşıyan iki önemli unsurdur. Elbette farklı nedenlerle de dil mekân değiştirmektedir. Ancak gördüğümüz kadarıyla savaş sonucu kazanılan topraklardaki hâkimiyet halkların kaynaşmasına, dillerin hızla karışmasına vesile olmaktadır. Türklerin Ortadoğu ve Balkanlardaki hâkimiyeti ile Türk kültürü ve dili, o toprakların kültürü ve dili ile karışmıştır. Yapılan araştırmalarda İslam kültürüyle son şeklini almış Farsça ve Türkçeye ait pek çok kelimenin Balkan dillerine yerleştiği görülmüştür. Türk asıllı edip ve mutasavvıfların eserlerinde olduğu gibi Romen dilinde de birçok Farsça kelimeye rastlamak mümkündür. Bilindiği üzere Farsça ve Romence; Hint Avrupa dil grubundandır. Romence bu grubun Avrupa kolundayken Farsça Asya kolunda yer almaktadır. Farsça ve Romencenin bu etkileşimi, aynı dil ailesi grubunda yer almalarının bir sonucu gibi düşünülebilir. Ancak Farsça kelimelerin daha çok Türkler aracılığıyla Romenceye katıldığı da bilinmektedir. Hint-Avrupalılar kimi zaman İndogermenler, kimi zaman IndoEuropeanlar olarak isimlendirilmektedirler. Amacımız bu çalışmada bir Hint Avrupa dil grubunun Avrupa kolundan olan Romence ile yine aynı dil ailesinin Asya kolunda olan Farsça arasındaki dilsel etkileşimin varlığını ortaya koymak ve Romenceye Farsça kelimelerin girmesine aracılık etmiş Türk dilinin Balkanlardaki geçmişine göz atmaktır
Language is a living concept. What proves that language is living is that the language is used and it has been transformed both grammatically and vocabulary. Language sometimes carries its boundaries out of the geography it is born to further countries, and sometimes it addresses to a certain area. Trade and war; are two important factors carrying the language to different geographies. Of course for different reasons language changes location too. But as far as we see, the ruling in the land gained as a result of war allows the people to interact with each other, the languages to get mixed. With the rule of the Turks in Middle East and Balkans, Turkish culture and language have become mixed with the culture and the language of those lands. In the researches made, it has been seen that many words from Persian and Turkish which have taken their last forms with the Islam culture have been integrated into Balkan languages. As in the products of Turkish origin scholars and Sufis, it is possible to come across with many Persian languages in the Romanian language. As known Persian and Romanian; are in the group of Indo European language. Romanian language is in the European sub-group of this group and Persian is in the Asian sub-group. This interaction of Persian and Romanian can be considered as a result of being in the group of the same linguistic family. But it is also known that the Persian words are added into the language of Romanian through Turks mostly. Indo Europeans are named sometimes as Indogermans and sometimes Indo-Europeans. Our purpose in this study is to reveal the existence of linguistic interaction between Romanian which is from the European branch of the Indo European linguistic group and Persian which is Asian subgroup of the same linguistic family and to review the past of the Turkish language in Balkans which has enabled Persian words to enter into the Romanian language
Other ID | JA47JC99ES |
---|---|
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2016 |
Submission Date | December 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Issue: 4 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License