Klasik Türk edebiyatında değişik konuların işlenmesinde, şairlere duygularını rahat bir şekilde ifade etme imkânı verdiğinden mesnevi nazım şekli çok kullanılmıştır. Bu nazım şekliyle pek çok eser yazılmıştır. Bunlar, ya öğreticilik ya da sanat kaygısı taşırlar. Bu ikinci grup edebi zevke hitap ettiği gibi kurmaca oluşlarıyla öne çıkarak, diğer mesnevilerden ayrılırlar. Kurmaca mesneviler/metinler, sanata ait duygu ve düşünceyi mesnevi dünyasında okuyucuya sunmayı temel aldığı için öğretici değildir. Kurmaca metinlerde öğretmek esas değil, anlatmak, nakletmek esastır. Edebi metinler, kurmaca özelikler çevresinde ve onun özelliklerini taşıyarak oluşur. Başka bir ifadeyle anlatma esasına bağlı edebi metinlerin öne çıkan yönü kurmaca oluşlarıdır. Anlatma esasına bağlı metinlerde, bir anlatıcı, onu takdim eden biri vardır. Bu anlatıcı, kendisine tanınan sınırsız bir güç doğrultusunda kurguladığı olaylar sayesinde yeni bir dünya kurar. Olay ve olay örgüsü kurmaca dünyasının olmazsa olmazıdır. Anlatma esasına bağlı metinler, bu iki unsurun çevresinde vücut bulur. Olayların cereyanı için şahıs kadrosuna ihtiyaç duyulur. Çünkü olaylar bu kişiler etrafında döner. Olay, zaman ve mekân kavramını da beraberinde getirir. Olayı ister belirli ister belirsiz olsun zamandan ayrı düşünmek mümkün değildir. Olaylar gerçek veya hayali olsun mutlaka bir yerde cereyan ederler. Bu eylemler de mekân unsurunu öne çıkarır. Artık şair, dış dünyadan aldığı unsurlarla yeni ve hayali bir dünya kurmuş/kurgulamıştır. Bu kurmaca dünyaya da bellibir bakış açısından bakar. Zatî’nin Şem’ ü Pervâne mesnevisi de kurmaca dünyasına özgü bir edebi eserdir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | February 4, 2019 |
Submission Date | January 9, 2019 |
Published in Issue | Year 2019 Issue: 10 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License