İslamiyet’in sembollerinden biri olan minareler, İslam devletleri ta-rafından, çan kulelerinden farklı bir biçimde ortaya konulmuş en önemli mimari öğelerden birisidir. İslamiyet’in ilk yıllarında herhangi bir minare söz konusu değilken, Hz. Peygamberin, Yahudilerden farklı olarak insanların ibadete çağrılması için ezanı okuttuğu bilinmektedir. Bu süreçte öncelikle evlerin damları tercih edilmiş, daha sonra “Mismar” adı verilen bir direğin üzerinden insanlara ibadet çağrısı yapılmıştır. Minarelerin etkilendiği yapılar ise deniz fenerleri, zigguratlar, kuleler ve çan kuleleri ol-muştur. Şuana kadar minarelerin tarihi ve biçim özellikleri ile ilgili çeşitli yayınlar bulunsa da, minarelerin yapım aşaması ve minare ustaları ile ilgili bir çalışma söz konusu olmamıştır. Bu nitel araştırmada tarihsel süreçte inşa edilmiş pek çok minare, doğal afet, deprem ve birçok nedenle yıkılmaktadır. Bu minarelerin onarılması veya yeniden inşa edilmesi hususunda ustayı bulmak ise oldukça zor ve önemlidir. Bir minarenin inşası iki usta tarafından gerçekleştirilebilir. Bunlardan birisi minare ustası, diğer ise külah ustasıdır. Çalışmaya konu olan minare ve taş ustası Mehmet Canlı ve külah ustası Erdal Üçüncü ile yapılan röportajlarla iki ustanın tecrübeleri, geride bıraktıkları ve minare hakkındaki bilgileri aktarılmıştır. Çok sayıda minare yapan bu ustaların önemi, usta-çırak ilişkisi içeri-sinde yetişmiş olmalarıdır ki, restore veya inşa ettikleri minarelerin, geleneği yansıtmasından açıkça anlaşılmaktadır. Ayrıca, yanlarında yetiştirmiş oldukları çıraklar ile birlikte bu mesleği, geçmişten geleceğe aktarmada önemli bir rol üstlenmektedirler.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Linguistics |
Journal Section | Article |
Authors | |
Publication Date | August 29, 2020 |
Submission Date | June 23, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Issue: 13 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License