Horasan bölgesi Orta Çağ’da İslamiyet’in yayıldığı bir coğrafya olarak önem arz etmektedir. Özellikle X. asırdan itibaren Hazar Denizi çevresi ve Mâverâünnehir dolaylarında yaşamakta olan Oğuz/Türkmenlerin İslamiyet ile tanışmalarının ardından, eski Horasan bölgesine doğru yoğun bir göç hareketi başlamıştır. Bu bölgeler o sırada Gazneli Devleti’nin etki sahasında idi. Bir yandan Karahanlılar, Sâmânoğulları (Sâmânîler), diğer yandan Gazneliler ve Selçuklu Devleti’nin kurucusu olan Oğuz Türkmenleri farklı stratejiler izleyerek Horasan bölgesine hâkim olmaya çalışmışlardır. Abbâsîler döneminde İslam’ın bölgeye gelmesinin ardından Horasan bölgesi içerisinde yer alan Merv, Herat, Nişabur gibi şehirler neredeyse Bağdat’a kadar önemli birer Orta Çağ İslam kentine dönüşmüşlerdi. Özellikle Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluş sürecinde Horasan bölgesi ekonomik, kültürel ve siyasi açıdan önemli bir ağırlık merkezi hâline geldi. Daha önceden yerleşik hayata geçmiş olan Horasan halkı İslam’ın gelmesiyle birlikte temelde sosyal bir değişim yaşadı. Horasan bölgesi halkı sosyo-kültürel bakımdan ikinci bir değişim dalgasını Oğuzların (Türkmenlerin) bu bölgeyi ele geçirmesiyle yaşadı. Horasan bölgesinin siyasi açıdan ne derece önemli olduğu, bu bölgeye Çağrı Bey, Alparslan ve Sencer gibi önemli hanedan üyelerinin atanmasından anlaşılmaktadır. Coğrafi olarak bakıldığında Nişabur başta olmak üzere Merv, Tus gibi bilim dünyasının önemli şehirlerini bünyesinde bulunduran Horasan bu bakımdan da ayrı bir öneme sahipti. Ekonomik olarak bakıldığında ise İpekyolu’nun bir kısmının da bu bölgeden geçmesi Horasan’a yine önemli bir nitelik katmıştır.
Horasan bölgesi Orta Çağ’da İslamiyet’in yayıldığı bir coğrafya olarak önem arz etmektedir. Özellikle X. asırdan itibaren Hazar Denizi çevresi ve Mâverâünnehir dolaylarında yaşamakta olan Oğuz/Türkmenlerin İslamiyet ile tanışmalarının ardından, eski Horasan bölgesine doğru yoğun bir göç hareketi başlamıştır. Bu bölgeler o sırada Gazneli Devleti’nin etki sahasında idi. Bir yandan Karahanlılar, Sâmânoğulları (Sâmânîler), diğer yandan Gazneliler ve Selçuklu Devleti’nin kurucusu olan Oğuz Türkmenleri farklı stratejiler izleyerek Horasan bölgesine hâkim olmaya çalışmışlardır. Abbâsîler döneminde İslam’ın bölgeye gelmesinin ardından Horasan bölgesi içerisinde yer alan Merv, Herat, Nişabur gibi şehirler neredeyse Bağdat’a kadar önemli birer Orta Çağ İslam kentine dönüşmüşlerdi. Özellikle Büyük Selçuklu Devleti’nin kuruluş sürecinde Horasan bölgesi ekonomik, kültürel ve siyasi açıdan önemli bir ağırlık merkezi hâline geldi. Daha önceden yerleşik hayata geçmiş olan Horasan halkı İslam’ın gelmesiyle birlikte temelde sosyal bir değişim yaşadı. Horasan bölgesi halkı sosyo-kültürel bakımdan ikinci bir değişim dalgasını Oğuzların (Türkmenlerin) bu bölgeyi ele geçirmesiyle yaşadı. Horasan bölgesinin siyasi açıdan ne derece önemli olduğu, bu bölgeye Çağrı Bey, Alparslan ve Sencer gibi önemli hanedan üyelerinin atanmasından anlaşılmaktadır. Coğrafi olarak bakıldığında Nişabur başta olmak üzere Merv, Tus gibi bilim dünyasının önemli şehirlerini bünyesinde bulunduran Horasan bu bakımdan da ayrı bir öneme sahipti. Ekonomik olarak bakıldığında ise İpekyolu’nun bir kısmının da bu bölgeden geçmesi Horasan’a yine önemli bir nitelik katmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Archeology of Seljuk |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | June 10, 2023 |
Publication Date | June 20, 2023 |
Submission Date | March 12, 2022 |
Published in Issue | Year 2023 |
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Dergisi - dtcfdergisi@ankara.edu.tr
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.