İtalyan Tiyatrosunun en önemi yazarlarından biri olan Luigi Pirandello 1867-1936 tiyatrolarından önce önemli romanlar yazmıştır. Bunlardan üçü, “Dışlanmış Kadın, Ölü Mattia Pascal, Biri, Diğerleri ve Yüzbinler”dir. Bu romanların başkahramanları Pirandello’nun yaşama olan bakış açısını iyi ifade ederler. Pirandello, kahramanları aracılığıyla insanın topluma ve sosyal yaşantıya ayak uydurabilmek için geçirdiği evreleri, bu evreler sırasında insan ruhunun sıkıntılarını dile getirir. İnsan, kendine toplumun verdiği biçim ve rol içerisinde kaybolmakta, bu kayboluşun bilincine vardığında ise bu kimlik ve rolden çıkmak, kendi olmak istemektedir. Ancak toplum bu durumda kişiyi dışlayacak ve onu hasta olarak nitelendirecektir. Toplumdan soyutlanmamak uğruna kişi, bu kendi kimliğine kavuşma sevdasından, belki de mutlu olmaktan vazgeçecek ve çareyi yine toplumun ona verdiği biçim ve rollere dönmekte bulacaktır. Kendi gibi davranamayan, rollerinin gerektirdiği maskelere bürünen birey, mutsuz bir yaşama mahkum edilecektir. Bu bireylerin en güzel örneklerine Pirandello’nun söz konusu üç romanında rastlamak mümkündür: “Dışlanmış Kadın”daki Marta, “Ölü Mattia Pascal”daki Mattia Pascal Adriano Meis ve “Biri, Hiçbiri ve Yüzbinler”deki Vitangelo Moscarda.
Luigi Pirandello 1867-1936 , one of the most prominent authors of the Italian Theater, wrote important novels before his plays. Three of these are "The Excluded Woman, “The Late Mattia Pascal”, “One, No One, and One Hundred Thousand." The protagonists of these novels express Pirandello's view of life. Pirandello, through his characters, expresses the phases one undergoes in the process of adapting himself/herself to society and points out the social life and the troubles of the human spirit during these phases. The human is lost in the form and role given by society, and upon realizing this loss, he/she wants to be himself/herself, ridding himself/herself of this identity and role. But in this case, s/he will be excluded by society and labeled sick. Not to be isolated from society, s/he will give up the longing for his identity and perhaps happiness and resort to returning to the form and roles s/he is given by society. The individual who cannot act like himself/herself and who puts on the masks required by his/her roles will be condemned to a life of unhappiness. Many great examples representing this condition faced by the individual can be found in the protagonists of Pirandello's three novels: Marda in "The Excluded Woman", Mattia Pascal Adriano Meis in "The Late Mattia Pascal" and Vitangelo Moscarda in "One, No One, and One Hundred Thousand".
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2008 |
Published in Issue | Year 2008 Volume: 48 Issue: 1 |
Ankara University Journal of the Faculty of Languages and History-Geography
This journal is licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.