Bu çalışma Martin Crimp’in The Country oyununda anlattığı, çoğunlukla yalnız ve esrarengiz karakterlerin şehir merkezleri dışında kurdukları ve hapsoldukları dünyayı keşfeder. Crimp sembolik ve absurdist açılardan incelediği acımasız insan ilişkilerini ve psikolojik bozuklukları yansıtan birçok yenilikçi oyun yazmıştır. Yazar olayların çoklu bakışaçılardan aksettiği çeşitli oyun teknikleri kullanır. Oyunlarında kullandığı farklı uslup ve teknikler sayesinde Crimp, günümüz İngiliz tiyatrosunun en yenilikçi oyun yazarları arasında yer alır. The Country 2000 oyununu, yetişkinlerin kendi aralarında kurguladıkları güç oyunlarını vurgulamak üzere, bir çocuk oyunu olan taş-kağıt-makas oyununu temel alarak yapılandırır ve bu yenilikçi özelliğini bir kez daha kanıtlar. Beş sahneden oluşan oyunun olay örgüsü biçimsiz diyaloglar, duraksamalar, kesintiler ve tekrarlardan oluşan bir dizi dolaşık, kaçamaklı rivayetler şeklinde karşımıza çıkar. Oyun modern evliliklerin hapishane haline gelmiş aile-içi hayatlarını örneklendirir. Şehir merkezi dışında geçen hayatları ve başkalarının bilinmezliği gibi konuları ele alırken Crimp sorgulama, yadsıma ve reddetme hilelerini kullanır. Adeta bir oyun kurgusu şeklinde sunulan gereçler Oyun Teorisi terminolojisi kullanılarak değerlendirilecektir.
This paper intends to interpret Martin Crimp’s theatrical territory whose characters consist of lonely and mysterious occupants trapped together in the British suburbs. Crimp has written innovative plays in which he explores a symbolic and absurdist landscape of cruel personal relationships and psychological disorders. He employs various theatrical possibilities where incidents are reflected and refracted through multiple perspectives. The diversity of form and styles he employs in his plays makes Crimp one of the most innovative and original playwrights of new writing in Britain. He has structured The Country 2000 in the form of the children’s game of rock-paper-scissors in order to highlight the power games among adults; hence empowering his innovative style once more. The play’s five scenes unfold the plot through a series of evasive stories that consist of shapeless dialogues, hesitations, interruptions and repetitions. The Country exemplifies domestic space in which modern marriages have become prisons. The contrasts in suburban life and the unknowability of the other are depicted through a game of question and negation, and tricks of language which will be evaluated by the vocabulary of Game Theory.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 52 Issue: 2 |
Ankara University Journal of the Faculty of Languages and History-Geography
This journal is licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.