Thomas Hardy'nin son romanı Adsız Sansız bir Jude Jude the Obscure 1895 , işçi sınıfından başkahramanı Jude Fawley'nin öncelikle akademisyen olma çabalarını, daha sonra toplumun tutuculuklarına ve Hıristiyanlığın bireyler üzerindeki kısıtlayıcı etkilerine karşı çıkma deneyimlerini anlatır. Bu çalışma, Jude'un eşikteki karakterini Fransız etnograf Arnold van Gennep ve Britanyalı kültürel antropolog Victor Turner'ın eşiktelik kavramı üzerine geliştirdiği kültürel bakış açılarıyla tartışmayı amaçlar. Eşikte bir karakter olarak Jude, van Gennep'in tanımlayıp kategorilerini yaptığı erginleme törenlerine benzer geçişler sergiler. Fakat Jude'un eşikteliği hayatının her döneminde kalır, çünkü yeni bir sosyal konuma geçmek ve eskisini bırakmak için erginleme törenlerini tam olarak icra edemez. Ayrıca, eşiktelik kavramı Turner'ın tanımına göre incelendiğinde, Jude'un toplumsal dogmalara meydan okuması için eşikteliğinin gücünü kullanamadığı görülür. Ama, Jude hikaye boyunca eşikte bir karakter olmanın acı sonuçlarına katlanır. Jude'un trajik sonu, Viktorya toplumunda merkeze ya da uçlara hareket etmesini engelleyen ve hayat boyu süren eşikteliği yüzünden nasıl cezalandırıldığını gösterir. Bu makale, Hardy'nin Jude karakterini eşikte bir karakter olarak tasvir edişinin van Gennep ve Turner tarafından geliştirilen eşiktelik tanımlarını hatırlattığını fakat bunu yaparken Hardy'nin aşikar kötümserliğiyle bu iki kuramcının kavramlarına antitez oluşturan edebi bir örnek sergilediğini iddia eder. Çünkü, Hardy Jude'un eşikteki kimliğini, her bir sosyal konuma meydan okumak için bir fırsat olarak sunmaktansa belirli bir sosyal, kültürel, ekonomik ya da entelektüel bir gruba ait olma çabalarının önünde bir engel olarak sunar.
Thomas Hardy Adsız Sansız bir Jude (Jude the Obscure) (1895) Eşiktelik Eşikte Varlıklar Erginleme Törenleri Arnold van Gennep Victor Turner
Thomas Hardy's last novel Jude the Obscure 1895 is centred on its working-class protagonist Jude Fawley's efforts rst to become a scholar, then his experiences of resisting the orthodoxies of his society and lastly defying Christianity as a restrictive social force on the individuals. This paper aims to discuss Jude's liminal character from the cultural perspectives on liminality respectively developed by the French ethnographer Arnold van Gennep and the British cultural anthropologist Victor Turner. Jude as a liminal character experiences similar transitions or rites of passage as dened and categorised by van Gennep. Yet, Jude's liminality remains permanent in each stage of his life since he cannot thoroughly perform the transition rites to leave one social position behind and undertake a new one. Also, analysed as a liminal character from Turner's understanding of the term, Jude fails to use the potential that his liminality provides him with to challenge the societal dogmas. However, he terribly suffers from the consequences of his liminal identity throughout the story. Jude's tragic end displays how he is punished for his lifelong liminality that prevents him from moving either to the centre or the margins of his Victorian society. This essay argues that Hardy's portrayal of Jude as a liminal gure reminds the denitions of the term, developed by van Gennep and Turner, but produces a literary example that is quite antithetical to their conceptions particularly due to his apparent pessimism. For, Hardy depicts Jude's threshold identity as an obstacle in his efforts to belong to any particular social, cultural, economic, or intellectual group rather than an opportunity to challenge each social position.
Thomas Hardy Jude the Obscure (1895) Liminality Liminal Being Rites of Passage Arnold van Gennep Victor Turner
Primary Language | English |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | January 1, 2016 |
Published in Issue | Year 2016 Volume: 56 Issue: 2 |
Ankara University Journal of the Faculty of Languages and History-Geography
This journal is licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.