Postmodern tarih kuramları, tarihin metinselliğini ve geçmişin gösteriminde dile olan bağımlılığı vurgular ve tarihsel olayları aktarma iddiasında olan metinlerin öznel, metin yazarının ideolojisinin güdümünde kurgusal metinler olduklarını öne sürer. Bunu yaparken de Aydınlanma ruhu ile yüceden ve retorikten arındırılan ve pozitivist bir bilim dalı olma hedefindeki tarihi tekrar estetikleştirirler ve kurgusal alana yakınlaştırır. Tarih yazımı kurgusal bir eylem, tarihsel metinler de edebiyat gibi bir söylem ürünüdür. Bu yüzden gerçek geçmişi nesnel, doğru ve tutarlı olarak aktarmak imkansızdır. Amy J. Elias, üst-tarihsel romans olarak adlandırdığı tarih ile ilişkili 1960 sonrasında yazılmış postmodern İngiliz romanlarının, postmodern tarih felsefesindeki bu karmaşık tartışmaları yansıttığını iddia eder. Gösterilemez tarihi göstermeye çalışırken de bu romanlar tarihsel yüce duygusunu tetikler. 21. Yüzyılın ilk yıllarında ise tarih felsefesindeki tartışmaların dil ve metinsellikten uzaklaşıp travma, bellek ve deneyim gibi konulara odaklandığı görülür. Bu çalışmanın amacı, Elias’ın çalışmasının kapsamı dışında kalan bu yönelim değişikliğinin izini John Banville’in Deniz (2005) adlı romanında sürmektir. Çalışma, bu romanın üst-tarihsel romans olarak bir okumasını sunarken, başkarakterin geçmişine yaptığı uzamsal ziyaretle tetiklenen tarihsel deneyimini de F. R. Ankersmit’in kavramsallaştırdığı tarihsel yüce deneyim bağlamında açıklamaya çalışacaktır. Böylelikle çağdaş İngiliz tarihsel romanının güncel tarih felsefesi tartışmalarıyla olan ilişkisi ortaya konacak ve bu romanlara farklı bir bakış açısı getirilecektir.
yok
yok
Postmodern theories of history highlight the textual and discursive nature of history and posit historical texts as subjective and fictional texts ideologically shaped by the historian. Thus, derhetoricized and desublimated history, which has aspired to be a positivist science since the Enlightenment, is aestheticized. Historiography is compared to literary writing and historical texts are categorized as discursive products, which implies that the real past cannot be retrieved accurately. Amy J. Elias claims that post-1960s English historical novels, which she classifies as metahistorical romance, reflect these discussions on history. Trying to represent the unrepresentable past, these novels invoke the historical sublime. At the beginning of the 21st century, however, philosophical discussions on history have switched to trauma, memory, and experience. This study aims to trace this change, which is temporally beyond Elias’s argument, in John Banville’s The Sea (2005). While providing a reading of the novel as a metahistorical romance, the study will also attempt to explain the protagonist’s historical experience triggered by his spatial revisit to his past as a sublime historical experience drawing from Ankersmit’s conceptualisation. Thus, the relationship between the contemporary English historical novels and current debates on history may be clarified and a new perspective may be brought to these novels.
Metahistorical Romance Historical Sublime Historical Novel Postmodernism John Banville The Sea
yok
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Project Number | yok |
Publication Date | December 28, 2021 |
Submission Date | September 1, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 61 Issue: 2 |
Ankara University Journal of the Faculty of Languages and History-Geography
This journal is licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.