While Turkey was following a completely independent policy in the liberation and establishment under the leadership of Atatürk; Albania -which lacked a leader like Atatürk in the same period- passed from the Republic to the Kingdom. Albania, which could not be included in the Balkan Pact due to the influence of Italy -which it became closer as Albania moved away from Turkey- when faced with the invasion of Italy, the King had to leave its crown, throne and country with his two-day-old son and his postpartum wife. Turkey and the Turkish press, which has been united with the Albanians for five centuries and has many Albanian-origin citizens in its country, and also fought for independence a quarter of a century ago, showed great sensitivity towards the occupation of Albania.
The attitude of Italy, which owns the Dodecanese Islands and settled in the Balkans with the occupation of Albania, was perceived as a threat to Turkey and the Balkan Pact. In this period, when World War II was on the horizon, Turkey left the policy of neutrality and entered the peace front with England and France against the Italian threat and German expansion. The reflection of Italy's occupation of Albania on the Turkish press and foreign policy, examining for the first time in an academic study on the basis of the Turkish press (as no documents could be found in the Turkish Diplomatic Archive of the Ministry of Foreign Affairs and the Republic Archive of the State Archives) constitutes the originality of this article. The days of King Zog in Turkey after the occupation were not included in this study, since the two-month period (3 May-1 July 1939) of King Zog of Albania since his asylum in Turkey is a separate wide scientific study by us.
Türkiye, kurtuluş ve kuruluşta Atatürk’ün liderliğinde tam bağımsız bir politika izlerken aynı dönemde Atatürk gibi bir liderden yoksun olan Arnavutluk, Cumhuriyetten Krallığa geçti. Türkiye’den uzaklaştıkça yakınlaştığı İtalya’nın etkisiyle Balkan Paktına dâhil olamayan Arnavutluk, bu ülkenin işgaliyle karşı karşıya kaldığında Kral, iki günlük oğlu ve lohusa eşiyle tacını, tahtını ve ülkesini terk etmek zorunda kaldı. Arnavutlarla beş asır kader birliği yapan ve ülkesinde çok sayıda Arnavut kökenli vatandaşa sahip olan, aynı zamanda çeyrek yüz yıl önce bağımsızlık savaşı veren Türkiye ve Türk basını Arnavutluk’un işgaline karşı oldukça hassasiyet gösterdi.
Oniki Adalara sahip olan ve Arnavutluk’un işgaliyle Balkanlar’a yerleşen İtalya’nın tutumu Türkiye ve Balkan Paktı için bir tehdit olarak algılandı. Türkiye, II. Dünya Savaşının ufukta belirdiği bu süreçte İtalya tehditi ve Alman yayılmasına karşı tarafsızlık politikasından ayrılarak İngiltere ve Fransa ile birlikte sulh cephesine girdi. İtalya’nın Arnavutluk’u işgalinin Türk basınına ve dış politikasına yansıması, Türk basını temelinde (Dışişleri Bakanlığı Türk Diplomatik Arşivi ile Devlet Arşivleri Cumhuriyet Arşivinde belge bulunamadığı için) ilk defa bir akademik çalışmada incelenmesi, bu makalenin özgünlüğünü oluşturmaktadır. İşgal sonrası Arnavutluk Kralı Zog’un geniş maiyetiyle birlikte iki aylık süreyle (3 Mayıs-1 Temmuz 1939) Türkiye’ye sığınması tarafımızdan ayrı bir bilimsel çalışma konusu yapıldığından Kral Zog’un Türkiye günleri çalışmaya dâhil edilmedi.
İtalya Arnavutluk İşgali Türk Basını Türk Dış Politikası Kral Zog Italy Invasion of Albania Turkish Press Turkish Foreign Policy King Zog
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Archaeology (Other) |
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Early Pub Date | June 10, 2023 |
Publication Date | June 20, 2023 |
Submission Date | February 10, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 Volume: 63 Issue: 1 |
Ankara University Journal of the Faculty of Languages and History-Geography
This journal is licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International License.