Yirmi yılı aşkın süredir esnek çalışma modelleri, bireylere ne zaman ve nerede çalışacakları konusunda daha fazla kontrol tanıyarak iş-yaşam dengesini destekleyen önemli araçlar arasında yer almaktadır. Ancak bu denge, özellikle dijitalleşme ile birlikte hız kazanan uzaktan çalışma uygulamalarıyla daha karmaşık hâle gelmiştir. COVID-19 pandemisi sonrasında kalıcı hale gelen uzaktan ve esnek çalışma modelleri, işin mekânsal sınırlarını ortadan kaldırırken, çalışanlar üzerinde artan bir iş yükü ve sürekli çevrim içi olma baskısı yaratmıştır. Esneklik paradoksu olarak adlandırılan bu durum, iş-yaşam sınırlarının bulanıklaşmasına ve iş-yaşam çatışmasının yoğunlaşmasına zemin hazırlamaktadır. Bu çalışma, COVID-19 pandemisi sürecinde uzaktan çalışmaya yönlendirilen TRB2 bölgesindeki öğretmenler özelinde demografik, mesleki ve çevresel faktörlerin iş-yaşam çatışması üzerindeki etkilerini incelemektedir. Lojistik regresyon analizi sonuçları, yaş, medeni durum, iş tecrübesi, sektör, maaş, evdeki fiziksel çalışma koşulları ve uzaktan çalışma yükünün iş-yaşam çatışması üzerinde etkili olduğunu göstermiştir. Buna göre TRB2 bölgesindeki öğretmenlerin iş-yaşam çatışmasını azaltmaya yönelik politika önerilerinin demografik, mesleki ve çevresel faktörler çerçevesinde oluşturulması gerektiği kanısına ulaşılmıştır.
Araştırma sürecinde Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Sosyal ve Beşerî Bilimler Yayın Etik Kurulu’ndan 2023/20-05 numaralı etik onay alınmıştır.
For more than two decades, flexible working models have been an important tool to support work-life balance by giving individuals more control over when and where they work. However, this balance has become more complex, especially with remote working practices that have gained momentum with digitalization. Remote and flexible working models, which have become permanent in the aftermath of the COVID-19 pandemic, have eliminated the spatial boundaries of work, while creating an increased workload and pressure on employees to be constantly online. This so-called flexibility paradox paves the way for blurring work-life boundaries and intensifying work-life conflict. This study examines the effects of demographic, occupational and environmental factors on work-life conflict for teachers in TRB2 region who were directed to remote work during the COVID-19 pandemic. The results of logistic regression analysis showed that age, marital status, work experience, sector, salary, physical working conditions at home, and telecommuting load were effective on work-life conflict. Accordingly, it is concluded that policy recommendations to reduce work-life conflict of teachers in TRB2 region should be formulated within the framework of demographic, occupational and environmental factors.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Labor Economics |
| Journal Section | Research Article |
| Authors | |
| Early Pub Date | November 25, 2025 |
| Publication Date | November 26, 2025 |
| Submission Date | June 4, 2025 |
| Acceptance Date | September 8, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 15 Issue: 30 |
All works published in this journal are licensed under the Creative Commons Attribution-NonCommercial 4.0 International (CC BY-NC 4.0) License.