1950’lerden itibaren Türkiye’de sanayileşmenin hız kazanmasıyla birlikte özellikle büyük kentlerde ciddi bir işgücü talebi oluşmuş ve dolayısıyla hızlı bir iç göç hareketi ortaya çıkmıştır. Göç hareketinin sonucunda büyük şehirlerde düzensiz büyüme ve yerleşme faaliyeti başlamıştır. Düzensiz olan bu yerleşme neticesinde başta altyapı sorunları olmak üzere birçok sorun ortaya çıkmıştır. Bu sorunların çözümünde kentsel dönüşüm projeleri önemli bir yer edinmektedir. Kentsel dönüşüm projeleri alan ilanı ile başlayıp vatandaşın tapu devrini yapılmasıyla sonlanan bir süreçtir. Vatandaşın maliki olduğu kadastro parselinin mevkiine göre parseline en yakın olan binadan kuraya girerek hangi dairede oturacağı belirlenir. Kendisine en yakın binanın belirlenme işlemi ise insan eliyle yapılmaktadır. Bu durum hem hız hem de doğruluk anlamında süreci olumsuz etkilemektedir. Verileri otomatik olarak sınıflandırma yeteneğinden dolayı, mekânsal veri madenciliği tabanlı kümeleme büyük veri için oldukça önemlidir. Bu çalışma kapsamında insan faktörü ile yapılan bina belirleme işlemi veri madenciliği tabanlı mekânsal kümeleme yöntemleri olan K-Means, DBSCAN ve OPTICS algoritmaları kullanılarak otomatize hale getirilmiştir. Yapılan deneysel değerlendirmeler sonucunda OPTICS kümeleme algoritmasının en doğru sonucu verdiği saptanmıştır
Since the 1950s, with the acceleration of industrialization in Turkey, a severe demand for labor has occurred, especially in big cities, and therefore a rapid internal migration movement has emerged. As a result of the migration movement, irregular growth and settlement activities started in big cities. As a result of this distinctive settlement, many problems have emerged, especially infrastructure problems. Urban transformation projects have an important place in the solution of these problems. Urban transformation projects are a process that starts with the announcement of the area and ends with the transfer of the title of the citizen. According to the location of the cadastral parcel that the city owns, the closest building to the parcel is drawn to determine which flat to live in. Selecting the nearest building to it is done by human hands. This situation negatively affects the process in terms of both speed and accuracy. Spatial data mining-based clustering is significant for big data because it can automatically classify data. Within the scope of this study, the building identification process with the human factor has been automated using data mining-based spatial clustering methods, K-Means, DBSCAN, and OPTICS algorithms. As a result of the experimental evaluations, it was determined that the OPTICS clustering algorithm gave the most accurate result.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 28, 2022 |
Submission Date | February 11, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |