Sınır kavramı son yıllarda multi-disipliner bir çalışma alanı olarak gittikçe artan oranda ilgi görmekte ve her geçen gün çalışmalara yenileri eklenmektedir. Sınır kavramının ortaya çıkışı ise genellikle devletler tarihi ile birlikte anılmakta ve kavram genelleştirilerek siyasi sınırlar ile özdeşik bir form üzerinden incelenmektedir. Böylelikle sınır çalışmalarında devlet öncesi toplumsal örgütlenmelerin çoğunlukla inceleme kapsamı dışında bırakıldığı bir görünüm ortaya çıkmaktadır. Ontolojik bağlamda değerlendirildiğinde, bu bakış açısı yanlış değil ancak eksik bir değerlendirmeyi ifade etmektedir. Sınır kavramının bugünkü anlamını kazanma serüveni dünya tarihinin akışı içinde devletlerin ortaya çıkışıyla başlamış olabilir ve fakat, belirtildiği üzere, sınırlara ilişkin uygulamaların kökeni ve kavramın doğuşu çok daha eski tarihlere dayanmaktadır. Göç olgusu ise ilk insan topluluklarından başlayarak, insan topluluklarının kaderi ve akıbeti üzerinde doğrudan belirleyici olmuştur. Kitlesel insan hareketlilikleri yarattığı –siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel vb.- çok boyutlu sonuçlarla insanlık tarihini şekillendirmiştir ve şekillendirmeye devam etmektedir. Göç de sınırlar gibi multi-disipliner bir çalışma alanıdır. İnsan ya da insan topluluklarının kat ettikleri mesafe fark etmeksizin, bir devletin egemenlik sahasından diğerine gitmesiyle sınırlar arası göç ortaya çıkmış olur. Buradan hareketle; tarih boyunca devletlerin sınırlara ilişkin algı ve uygulamaları değiştikçe, sınırlar arasında gerçekleştirilen göçlerin yoğunluk ve karakterinin değişmesi beklenen bir sonuçtur. Uluslararası göç kavramı başta olmak üzere, günümüz göç çalışmalarında kullanılan ve hukuki izdüşümü olan pek çok kavram, devletlerin geçirdikleri yapısal değişimlerin neticesinde ortaya çıkmıştır. Yapısal değişimlerin sınır politikaları üzerinde yarattığı etki ise; devletlerarası göç hareketliliğinin akıbeti üzerinde doğrudan belirleyici olmuştur. Bu çalışma; tarihsel süreçten günümüze sınırların yapısal özelliği değiştikçe sınırlar arasındaki (uluslararası) göç eyleminin bu değişimlerden etkilendiğini savunmakta; söz konusu savı kavram ve kavrama yönelik örneklerle açıklamayı hedeflemektedir.
The concept of borders has become an increasingly multidisciplinary field of study, attracting growing attention in recent years with new works being added every day. The emegence of the border concept is often associated with the history states, and the concept is commonly generalized and examined through a form synonymous with political boundaries. Consequently, in border studies, the view often emerges where pre-state social organizations are mostly excluded from the scope of examination. When evaluated in an ontological context, this perspective is not incorrect, but rather signifies an incomplete assessment. The journey of the border concept to its present meaning may have begun with the emergence of states in the course of World history. However, as mentioned, the origins of practices related to borders and the birth of the concept itself date back to much older times. The phenomeon of migration, on the other hand, has been directly determinative of the fate and destiny of human communities since the earliest human societies. Mass human movements have shaped and continue to shape human history with multifaceted consequences- political, social, economic, cultural and more. Migration, like borders, constitutes a multidisciplinary field of study. Regardless of the distance covered by individuals or communities, transborder migration occurs when sovereignty shifts from one state’s jurisdiction to another. Consequently, as the perception and practices of states regarding borders have changed throughout history, variations in the intensity and chracter of migrations across borders are expected. The concept of international migration, among others used in contemporary migration studies and with its legal ramifications, has emerged as a result of the structual changes states have undergone. The impact of structural changes on border policies, in turn, has been directly determinative of the fate of inter-state migration. This study aims to argue that as the structural characteristics of borders have changed from historical times to the present, the act of migration across borders has been influenced by these transformations. The paper seeks to elucidate this proposition through conceptual discussion and examples.
Border political border border region migration cross-border migration international migration
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | International Politics, International Migration, International Security |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | January 31, 2024 |
Submission Date | November 29, 2023 |
Acceptance Date | December 5, 2023 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 4 Issue: 1 |