The discussions that are being executed on the sociological projection of the
presentation of violence in media,has been maintained for a long period on the findings
of several mediaeffects research that were performed in the first and second half of the
20th century. The philosophical oriented considerations related with the subject are
remained almost undone or remained in a fairly limited level. Also the discussions that
are being carried out especially in a conceptual level, consists of critiques that are
carried out upon the critiques of the violence within itself. The purpose of this study is
to scrutinize the presentation of violence in the media, in a manner to shed light also to
a philosophical discussion, within the context of the conceptual violence concepts;
“simulation and hyperreality” that are developed by Jean Baudrillard. On the other
hand, also the ontological context of the criticisms that were carried out, intended for
the presentation of the violence in the media, namely the essential reality are being in
progress with the issue of questioning. As a result, media is interested with the concept
of violence within the extent of its value in the market. In the hyperreality world of the
market, it can be said that the violence is the actor of reproduction in a symbolic manner
as an exemplar of the prominent figures of the community and the opinion leaders who
are described as the symbolic elites, in the mediation of theory and praxis of not a superior mind but as an exemplar of monotony. Therefore, it is possible to express that
the cultural elites carry the same collective pragmatism with large sections of the
society.
Medyada şiddet sunumu üzerine yürütülen tartışmalar, 20.yüzyılın ilk ve ikinci
yarısında yapılan birtakım medya etki araştırmalarının bulguları üzerinden uzunca bir
dönem sürdürülmüştür. Konuya ilişkin felsefi eksenli kavramsal değerlendirmeler
neredeyse hiç yapılmamış ya da oldukça sınırlı düzeyde kalmıştır. Özellikle kavramsal
düzeyde yürütülen tartışmalar da, başlı başına şiddetin eleştirisi üzerine gerçekleştirilen
kritiklerden oluşmaktadır. Bu çalışmanın amacı, medyadaki şiddet sunumunu Jean
Baudrillard'ın geliştirdiği kuramsal şiddet kavramları; "simülasyon ve hipergerçeklik" bağlamında felsefi bir tartışmaya da ışık tutacak şekilde irdelemektir. Öte yandan,
medyadaki şiddet sunumuna yönelik getirilen eleştirilerin ontolojik bağlamı yani özsel
gerçekliği de sorgulama konusu yapılmaktadır. Sonuç olarak medya, şiddet kavramıyla
iktisadi pazardaki değeri ölçüsünde ilgilenmektedir. Pazarın hipergerçekliği dünyasında,
sembolik seçkinler diye tanımlanan toplumun ileri gelenleri ve kanaat önderlerinin, teori
ve praksis dolayımında bir üst aklın değil yeknesaklığın timsali olarak şiddetin sembolik
bakımdan yeniden üretiminin birer aktörü oldukları söylenebilir. Dolayısıyla kültürel
seçkinlerin toplumun geniş kesimleriyle aynı kolektif pragmatizmi taşıdığını ifade
etmek mümkündür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Communication and Media Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2017 |
Submission Date | June 1, 2017 |
Published in Issue | Year 2017 Volume: 7 Issue: 1 |