Öz
Beşeri sermaye, sosyal bilimlerde tartışıla gelen farklı sermaye çeşitleri arasında ‘eğitim’ olgusuyla en fazla ilişkilendirilebilecek olan sermaye çeşididir. Bilhassa William Schultz’un çalışmaları, sosyal bilim literatüründe beşeri sermaye ve eğitim arasındaki ilişkiyi teorik alanda daha da yakınlaştırmıştır. 2010’lu yıllarda bu ilişki, küreselleşme ve mobilite süreçleri ile birlikte çok daha fazla pratik yansıma alanı bulmaktadır. Küreselleşmenin en görünür sonuçlarından birisi olan uluslararası eğitim olgusu, ‘beşeri sermayenin küresel ölçekteki dolaşımı’ ya da ‘küresel ölçekli bir mobilizasyon yoluyla beşeri sermaye kazanımı’ perspektiflerinden okunabilir. Bu sebeple, farklı ülkelerin geliştirdiği uluslararası öğrenci politikalarının, ‘beşeri sermaye ve eğitim ilişkisi’ne dair özgün veriler sunduğu iddia edilebilir. Bu politikalar, aynı zamanda ülkelerin tarihsel, ekonomik, siyasi ve bilimsel özelliklerine, beklentilerine ve kapasitelerine göre değişkenlik göstermektedir.
Bu çalışma, yukarıda özetlenen küreselleşme ve mobilite olguları ışığında, Türkiye’nin 2010’lu uluslararası öğrenci politikasının ‘beşeri sermaye’ boyutuna ışık tutmayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda, Türkiye’nin uluslararası öğrenci politikasındaki tarihsel, siyasal, sosyolojik ve ekonomik arka plan göz önünde bulundurulacaktır. Bu yolla, Türkiye’nin eğitim politikası ve uluslararası eğitimin bu politikadaki yeri ortaya konmuş olacaktır.
Çalışmada, Türkiye’nin uluslararası öğrenci politikası ile beşeri sermaye ve birey ilişkisinin iki yönlü yapısı ele alınacaktır. İlk olarak, bir ulus devletin, farklı ülkelerden gelen lisans ve lisansüstü öğrencileri hangi politikalar ve faaliyetlerle beşeri sermaye olarak değerlendirmeye çalıştığı, bu öğrencilere yönelik beklentiler ele alınacaktır. İkinci yöndeyse, Türkiye’de eğitim görmeye gelen uluslararası öğrencilerin kendi beşeri sermaye birikimlerinde Türkiye’nin politikalarının oynadığı rol ve öğrencilere oluşturduğu platform analiz edilecektir. Söz konusu analizde ve iki yönlü ilişkide, Türkiye’deki bazı resmi ve sivil kurumların (Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB), Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA), Yunus Emre Enstitüsü, Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF),vb.) uluslararası öğrencilerle ve uluslararası öğrenciler üzerine yürüttüğü faaliyetlere yer verilecek, böylece beşeri sermaye ve eğitim ilişkisinin pratik yansımaları da tartışmaya sunulacaktır.