Beden, kimlik ve doğa arasındaki ilişkileri derinlemesine ele alan Feminit Sanatın önemli temsilcilerinden Kiki Smith, parçalanmış, yaralanmış ve çöküş halindeki beden temsilleri ile klasik bedensel estetiği yıkarak, insan bedeninin kırılganlığını ve kontrol dışı doğasını vurgular. Sanatçının Katolik yetiştirilmişliği, bedensel acı, ölüm ve başarısızlık temalarına olan ilgisini beslemiş, bu da onu özellikle kadın bedeni üzerindeki sosyal ve kültürel tabuları sorgulamaya yönlendirmiştir. Smith, cam boncuk, kumaş ve iplik gibi geleneksel "feminen" materyaller kullanarak sanatsal medya hiyerarşisini aşarken, eserlerinde bedeni bir özne olarak yeniden konumlandırır. Bu makale, Smith'in eserlerini toplum, ideoloji ve feminist sanat bağlamında değerlendirirken, sanatçının biyolojik süreçleri kullanarak toplumsal görüşlere nasıl meydan okuduğunu vurgular. Smith’in sanatı, toplumsal ideolojilere karşı bireysel bedeni sahiplenme çağrısı yaparak, bedensel kimlik ve toplumsal kontrol arasındaki ilişkiye güçlü bir eleştiri sunar. İnsan doğasının olağan algılanma biçimine karşı çıkan Smith, bu baskılara sanatı aracılığıyla meydan okuyarak bireyin kendini özgürce ifade edebilme hakkını savunur.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Eğitim Programları ve Öğretim (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 16 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 4 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 1 Sayı: 1 |