Eski hukukta vakıflar, vakfedilen malın cinsi, yararlanma şekli, malın mülkiyetine ve yararlanan kişilere göre çeşitli isimlerle anılmıştır. 2762 sayılı ve 5737 sayılı Vakıflar Kanunları malın kiraya verilmesine göre yapılan vakıf ayrımını esas alarak, icareteynli ve mukataalı vakıfların tasfiyesini özel olarak düzenlemiştir. 2762 sayılı Vakıflar Kanununun “Bu kanunun neşrin-den sonra vakıf mallar mukataaya ve icareteyne bağlanamaz” şeklindeki 26. maddesi ile de yeniden icareteynli veya mukataalı vakıf kurulması imkânına son verilmiştir. Mülga 2762 sayılı Vakıflar Kanununun 27. maddesinde ve halen yürürlükte bulunan 5737 sayılı Vakıflar Kanununun 18. maddesinde, taviz bedeli ödenerek mukataalı ve icareteynli vakıfların serbest tasarrufa terkedilmesi öngörülmüştür. Bununla birlikte taviz bedeli alınacak vakıf türleri ve taviz bedelinin miktarı açısından, söz konusu hükümler arasında önemli farklılıklar mevcuttur. Biz bu çalışmamızda, mülga 2762 sayılı Vakıflar Kanunu ve yürürlükte bulunan 5737 sayılı Vakıflar Kanununa göre, taviz bedeli ve taviz bedeli ödenerek tasfiyesi gerçekleştirilen vakıf türlerini inceleyeceğiz.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2011 |
Submission Date | March 1, 2011 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: XV Issue: 1-2 |