Günümüzde aydınlatma yükümlülüğünün, kanunlarda ve öğretide hekimin meslekî sorumluğundan olduğu konusunda fikir birliği bulunmaktadır. Söz konusu yükümlülüğün hastanın sağlık hizmeti aldığı özel ya da kamu hastahanelerinde çalışan hekim tarafından yerine getirilmesi gerekmektedir. Teşhis ve tedavi sözleşmesinde, tıbbî teşhis ve tedavi edimini gerçekleştirecek olan hekim ve özel sağlık kurum ve kuruluşları bu edimi icra etmeden önce hastayı veya kanuni temsilcisini (veli veya vasi), uygulanacak teşhis ve tedavi konusunda aydınlatmak zorundadır. Bu aydınlatma faaliyeti neticesinde, hasta veya kanuni temsilci, uygulanacak tıbbî teşhis ve tedaviye rıza gösterip göstermeyeceğine karar verir. Hekim veya özel sağlık kurum ve kuruluşları ancak bu rızayı aldıktan sonra teşhis ve tedavi edimini yerine getirebilir. Özel sağlık kurum ve kuruluşlarının işleticileri de bunu sağlamak ve gerekli ortamı yaratmakla hasta veya kanuni temsilcisine karşı sorumludurlar. Bu nedenle, hekimin tıbbî teşhis ve tedaviye geçmeden önce hastayı veya kanuni temsilcisini aydınlatması, tıbbî olduğu kadar hukuki bir ödev ve yükümlülüktür.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 1, 2008 |
Submission Date | September 1, 2008 |
Published in Issue | Year 2008 Volume: XII Issue: 3-4 |