Vergi uyuşmazlığı, genel olarak öğretide şöyle tanımlanmaktadır: “Vergi uyuşmazlığı, vergi dairesi ile mükellefler arasında vergi dolayısıyla ortaya çıkan hukukî anlaşmazlıklardır. Genel olarak vergi uyuşmazlıkları, vergi borçlusu ile vergi alacaklısı arasında vergiyi doğuran olay, mükellefiyet, tarh, tebliğ, tahakkuk, ceza kesme, tahsil işlemleri ve uygulamalarından ortaya çıkmaktadır”. Görüldüğü üzere tanımda, “vergi” kavramı devletin kamu gücüne dayanarak elde ettiği tüm kamu gelirlerini içerecek şekilde geniş anlamda kullanıldığı gibi, “vergi uyuşmazlığı” kavramı da, geniş anlamda vergi kavramı içerisinde kabul edilen ve devletin kamu gücüne dayanarak elde ettiği tüm kamu alacakları dolayısıyla ortaya çıkan uyuşmazlıkları adlandırmak amacıyla kullanılmıştır. Vergi kavramı geniş anlamda kullanıldığında, vergi uyuşmazlıkları yalnızca vergi mahkemelerinin görevine giren vergi ve benzeri malî yükümlülüklerden doğan uyuşmazlıklar olmayıp, vergi ve benzeri malî yükümlülükler dışında devletin kamu gücüne dayanarak elde ettiği diğer kamu alacakları dolayısıyla ortaya çıkan uyuşmazlıkların da bir tür vergi uyuşmazlığı olduğu kabul edilmelidir. Örneğin, devletin kamu gücü yetkilerine dayanarak verdiği idarî para cezaları da kamu geliri olarak kabul edilmekte ve çoğunlukla yasalarda idarî para cezalarının da vergi ve benzeri malî yükümlülükler gibi 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun’a göre tahsil olunacağı belirtilmektedir. İşte, çalışmamızda geniş anlamda vergi kavramı içerisinde kabul edilen ve devletin kamu gücüne dayanarak elde ettiği tüm kamu alacaklarının tarh, tebliğ, tahakkuk (=doğması) ve tahsili süreçlerinde ortaya çıkan uyuşmazlıkların çözümünde yetkili mahkeme konusu İncelenmektedir. Kamu alacakları, devletin kamu gücüne dayanarak elde ettiği alacaklar olması nedeniyle, vergi uyuşmazlıklarının çözümünde genellikle idarî yargı yerlerinin görevi söz konusu olmaktadır. Bununla birlikte, özellikle kamu alacaklarının tahsili aşamasında ortaya çıkan bazı uyuşmazlıkların çözümünde, (bu uyuşmazlıkların temelinde de vergi ve benzeri bir malî yükümlülük söz konusu olmakla birlikte) adlî yargı yerlerinin görevli olduğuna ilişkin mevzuatımızda hükümler bulunmaktadır.
Vergi uyuşmazlıkları ile ilgili davaların nerede açılacağının bilinmesi, özellikle yargısal çözüm yolu ile sonuca ulaşmaktaki zamanı kısaltacaktır. Hukukumuzda, mahkemelerin görev ve yetkilerinin kanunla düzenlenmesi ilkesi kabul edilmiş (Any. md. 142) ve bu Anayasa hükmü doğrultusunda mahkemelerin görev ve yetkileri kanunla düzenlenmiş olmakla beraber, uygulamada davanın açılacağı mahkeme konusu uyuşmazlıklar doğurabilmektedir. Davanın açılacağı mahkeme konusunun bilinebilmesi, öncelikle davada görevli yargı yerinin hangi mahkeme olduğunun tespit edilmesini gerektirir. Davanın açılacağı mahkemenin hangisi olduğunun tespiti için görevli yargı yerinin belirlenmesi ilk adım olmakla beraber yeterli değildir. Ayrıca yetkili mahkemenin de hangisi olduğunun bilinmesi gereklidir.
Vergi uyuşmazlıkları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme konusunun öğretideki kaynaklar ve uygulamadaki içtihatlardan yararlanmak suretiyle ele alındığı bu çalışmada, (aslında yasadan kaynaklanan hukuksal bir ayrım olan, ancak bazı yargı kararlarında bu ayrıma dikkat edilmediğinden) görev ve yetki kavramlarının farklı içeriklerine özellikle işaret edilmeye çalışılmıştır. İşte farklı içerikleri ile yasal bir temeli olan görev ve yetki ayrımından hareketle vergi uyuşmazlıklarının çözümünde yetkili mahkeme konusu, beş temel başlık altında incelenmiştir. Birinci başlık altında yargılama usulünde yetki kavramı hakkında genel açıklamalar yapılırken, ikinci başlık altında ise vergi uyuşmazlıklarını dolaylı ilgilendiren bazı davalarda görevi gündeme gelebilen adlî yargıdaki yetkili mahkeme konusu ele alınmıştır. Çalışmamızın en uzun süren başlığı olan üçüncü başlık altında da idarî yargının görevli olduğu vergi uyuşmazlıklarında idare mahkemelerinin görevli olduğu davalarla vergi mahkemelerinin görevli olduğu davalar bakımından yetkili mahkeme konusuna ayrıntılı olarak değinilmiştir. Dördüncü başlıkta mahkemece yetki konusunun incelenmesi; beşinci başlıkta ise idarî yargı düzenindeki mahkemeler arasında ortaya çıkabilecek olan yetki uyuşmazlıklarına yer verilmiştir.
6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanun İYUK Vergi Usûl Kanunu Tarh ve tahakkuk Gümrük Vergisi
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2007 |
Submission Date | March 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: XI Issue: 1-2 |