1982 Anayasası incelendiğinde uluslararası hukukun iç hukuk sisteminin veya tersine iç hukuk sisteminin uluslararası hukukun bir parçası olduğunu belirten (tekçi-monist anlayış) açık bir ifadeye rastlanmaz. Diğer bir ifadeyle -aşağıda açıklayacağımız üzere- uluslararası hukuk açısından Türk Hukuk Sistemi esas itibariyle "ikili düzen”i (düalist) öngörmektedir. Buna karşılık, Anayasa'nın sadece 15, 16, 42 ve 92. maddelerine göre uluslararası hukuk kuralları belli konularda Türk iç hukukunda doğrudan hüküm doğurabilmektedir. Diğer maddelerin ise buna pek izin verir nitelikte olmadığını görmekteyiz. Ancak, mesele bu kadar basit görünmesine rağmen doktrinde tartışmalar söz konusudur. Özellikle uluslararası normların Türk hukuk sistemindeki hiyerarşik yeri hususunda önemli görüş ayrılıkları bulunmaktadır. Konunun önemi ise, her görüşün ve her yorumun, farklı sonuç ve uygulamaya yol açması olmaktadır. Örneğin, andlaşmaların yasalara eşit sayılması halinde sonraki tarihli bir yasa, önceki tarihli bir andlaşmayı değiştirmiş veya ortadan kaldırmış olabileceği gibi; sonraki tarihli bir andlaşma da önceki yasaları değiştirebilecek veya kaldırabilecektir. Uluslararası hukukla ulusal hukuk sistemlerinin günden güne iç içe geçiştiği günümüzde konunun önemi daha da belirgin hale gelmektedir. Mesele, çalışmamızda işte bu önemli noktalar ışığında ele alınmakta ve değerlendirmeler yapılmaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law in Context |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 1, 2003 |
Submission Date | March 1, 2003 |
Published in Issue | Year 2003 Volume: VII Issue: 1-2 |