Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (Sözleşme veya AİHS) yorumunda sıklıkla başvurulan ilkelerin başında ikincillik prensibi gelmektedir. İkincillik ilkesine göre hak ve özgürlüklerin korunması noktasında asıl yükümlülük Sözleşmeci devletlere ait olup, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (Mahkeme veya AİHM) yetkisi ikincil niteliktedir. AİHM’nin erken dönemde verdiği çeşitli kararlarda ikincillik ilkesine değinilmekle birlikte söz konusu ilkeye atfedilen önem gittikçe artmıştır. Önceki AİHM başkanı Robert Spano 2010 yılından sonra Sözleşme sisteminde yaşanan gelişmeleri “ikincillik çağı” olarak nitelendirmiştir. İkincillik çağında Sözleşme’nin usuli meseleleri temel alınmakta olup, muhtemel insan hakları ihlallerinin iç hukuk aşamasında giderilmesine daha fazla önem verilmektedir. İkincillik ilkesinin hayata geçirilebilmesi için AİHM tarafından çeşitli araçlar kullanılmaktadır. Bunların başında iç hukuk yollarının tüketilmesi konusunda başvuranların önceki belirle-nen içtihattan daha özenli davranması gelmektedir. Bunun dışında pilot karar, takdir marjı, dördüncü derece yargı merci olmama, ulusal mercilerin kararlarının kalitesi ikincillik ilkesinin gerçekleştirilmesi için AİHM tarafından sıklıkla atıf yapılan hususlardır. İkincillik çağında AİHM’nin kararlarının yanı sıra ulusal mercilerin kapasitesi de son derece önemlidir. Bu bağlamda ulusal hukukta yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, AİHM kararlarının yerine getirilmesi gibi hususlar ikincillik ilkesine saygıyı güçlendirici niteliktedir. Sözleşme sisteminde olduğu gibi Anayasa Mahkemesi yargılamasında da ikincillik ilkesi önemli bir yere sahiptir. Anayasa Mahkemesi söz konusu ilkeyi AİHM’nin yaklaşımına uygun olarak yorumlama eğilimindedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Law and Humanities |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 24, 2024 |
Submission Date | July 13, 2024 |
Acceptance Date | August 9, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 28 Issue: 2 |