Bu makale, nübüvvetin gerekliliğini filozof ve kelamcı gözünden ortaya koymak için Fârâbi ile Maturidî’nin görüşleri çerçevesinde yazılmıştır. Farabi’ye göre Faal Akılla ittisal olmaya elverişli her insan Hakim ya da peygamber olabilir. Hakim Farabi’nin nübüvvet algısında önemli bir yer işgal etmektedir. Çünkü Faal Akılla ittisal olmak hakikate ulaşmak demektir. Bu hakikati Hakim kişi tebliğ etmekle yükümlü değildir. Peygamber ise bu hakikati insana bildirmekle görevli kişidir. Fârâbi her ne kadar Hakîm diye tanımladığı hakikat sahibi ile peygamberi birbirinden ayırsa da onun asıl üzerinde durduğu Hakîm-Peygamberdir. Maturidî de peygamberliği insanın dünya hayatı için gerekli görmektedir. Allah hikmet sahibidir ve hikmetsiz hiçbir şey yapmaz. Peygamberlik de Allah’ın hikmeti gereğidir. Kelamcılara göre peygamberlik çalışılarak elde edilemez ve Allah’ın lütfudur. Maturidî nübüvveti sadece ispatla kalmaz aynı zamanda nübüvvet karşıtı görüşlere de reddiye niteliğinde cevaplar vermektedir. Makalemizde iki düşünür karşılaştırılmış, nübüvvet algılarındaki farklı ve ortak yönler ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Religious Studies |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | November 30, 2020 |
Acceptance Date | November 24, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 Volume: 4 Issue: 2 |