Abstract
Klasik Türk edebiyatında büyük bir öneme sahip olan nazire geleneği Tanzimat Dönemi Türk edebiyatında da devam etmiştir. Klasik Türk şiirinin önde gelen isimlerinin şiirlerine nazireler yazıldığı gibi Tanzimat Dönemi’nin önemli şairlerin eserlerine de nazireler kaleme alınmıştır. Söz konusu dönemde şiirlerine nazire yazılan şairlerden biri de Abdülhak Hâmid Tarhan’dır. İngiltere’deyken kaleme alınan Hyde Park’tan Geçerken şiiri birçok şair tarafından beğenilmiş ve bu şiire nazireler yazılmıştır. Söz konusu şiire nazire yazanlardan biri de Tepedelenlizâde Hüseyin Kâmil’dir. Hüseyin Kâmil’in Bursa’dan Gelirken Yahut Türrehâtımdan Bir Parça başlıklı naziresi “Hâmidane” söyleyişe oldukça yakındır. Ara Nesil edebiyatçıları arasında adı anılan Hüseyin Kâmil, Hâmid’in büyük bir hayranı olduğu gibi birçok eserinde ona öykünmüştür. Bursa’dan Gelirken Yahut Türrehâtımdan Bir Parça başlıklı şiiri de bu hayranlığın bir ürünü olarak değerlendirilebilir. Şair, sözü edilen şiirinde Hâmid gibi tabiat karşısında hayranlığını dile getirir, Allah’ın varlığının tabiattaki tecellisini temaşa eder. Romantik bir sanat anlayışıyla kaleme alınan şiirde şairin ferdî duyguları tabiat ile birlikte ifade edilir. Şiirde tabiatla özdeşleyim kuran şairin bireysel huzursuzluğu karşılıklı olarak anlatılır. Bu çalışmanın amacı daha önce bütünüyle Latin harflerine aktarılmayan Hüseyin Kâmil’in Bursa’dan Gelirken Yahut Türrehâtımdan Bir Parça başlıklı şiirini Latin harflerine aktarmak ve tahlil etmektir.