ÖZ
Toplumu oluşturan birey ile toplum arasında sürekli bir etkileşim söz konusudur. Birey, tabiatı gereği bir toplum içine doğarken toplum da bireyi kendi normlarına göre şekillendirir. Toplumsal yapı içinde yer alan birey, farklı değer, kural, yasa ve davranış şekilleriyle karşılaştığında mevcut normlara, değerlere yeni anlamlar yükler. Bunun sonucunda birey, üyesi olduğu toplumun tutum, değer ve davranışlarını sorgular, bazılarını terk eder ve yeni değerler edinir. Bireyde ve toplumsal yapıda meydana gelen bu değişimin olumsuz yönde gerçekleşmesi toplumsal yozlaşmaya neden olur. Özündeki iyi nitelikleri dış etkenler yoluyla yitirmek, özünden uzaklaşmak, bozulmak gibi anlamlara gelen yozlaşma, manevi değerlerden uzaklaşılmasını ve bu değerlerin yitirilmesini işaret eder. Toplumu bir arada tutan ve ona bir kimlik kazandıran dil, din, örf, adet, gelenek gibi değerlerde oluşacak bozulmalar, yozlaşmanın başlangıcını oluşturur. Dolayısıyla yozlaşma, öncelikle toplumsal yozlaşma şeklinde kendini gösterir. Toplumsal yozlaşmanın kültürel, ahlaki, ekonomik, bürokratik, dini olmak üzere birçok çeşidi vardır. Söz konusu bu çalışmada Memduh Şevket Esendal’ın “Bayram Günleri” ve “Tirâzîzade Sadullah Efendi Konağı” adlı iki öyküsü toplumsal yozlaşma bağlamında incelenmiştir. Öykülerde toplumsal yozlaşma izleğinin daha çok hangi türünün öne çıktığı ve yazarın bunları nasıl ele aldığı bu çalışmanın ana problemini oluşturmuştur.
There is a constant interaction between the individual forming the society and the society. While the individual is born into a society by nature, society shapes the individual according to its own norms. When the individual in the social structure encounters different values, rules, laws and behaviors, she/he attributes new meanings to existing norms and values. As a result, the individual questions the attitudes, values and behaviors of the society she/he is a member of, leaves some and acquires new values. The negative effect of this change in the individual and social structure causes social corruption. Corruption, which means to lose the good qualities in its essence through external factors, to move away from its essence, to deteriorate, indicates the alienation from spiritual values and the loss of these values. The deterioration in values such as language, religion, customs, traditions, which hold the society together and give it an identity, constitutes the beginning of degeneration. Therefore, corruption firstly manifests itself in the form of social corruption. There are many types of social corruption such as cultural, moral, economic, bureaucratic and religious. In this study, two stories of Memduh Şevket Esendal named "Bayram Days" and "Tirâzîzade Sadullah Efendi Mansion" were examined in the context of social corruption. The main problem of this study is which type of the social degeneration theme comes to the fore in the stories and how the author handles them.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Literary Studies |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Publication Date | October 26, 2023 |
Submission Date | April 27, 2023 |
Published in Issue | Year 2023 |
DERGİPARK bünyesinde faaliyet gösteren Edebî Eleştiri Dergisi (Journal of Literary Criticism) hakemli ve bilimsel bir dergidir. Dergimiz, hem ulusal ölçekli TR DİZİN'de hem de uluslararası ölçekli MLA'da taranmaktadır.