TARÎKAT
VE SİLSİLE GELENEĞİ İÇERİSİNDE BİR SÜNBÜLİYYE SİLSİLESİ
ÖZ
İnanç ve
inanış, tarihin çok eski çağlarından beri Türk toplum hayatında önemli bir yer
edinmiş ve Türk kültürünün üst sıralardaki unsurları arasında yer almıştır. Bu
bağlamda, din asırlar boyu toplum hayatının merkezinde olan ve toplum hayatına
yön veren bir olgu olarak varlığını korumuştur. İslâmiyet’in ilk asırlarında,
dinin hissî bir duyuşla içselleştirilmesi / özümsenmesi şeklinde ortaya çıkan
ve gönlün duygu yoğunluğu ile anlam kazanan
tasavvuf ise sonraki asırlarda dallanıp budaklanarak 13. yüzyıldan
itibaren Türk toplum hayatında dinin yanında biçimleyici ve belirleyici bir
algı olagelmiştir. Yol gösterici olan şeyhlerin silsile yoluyla Hz. peygamber
ile ilişkilendirilişi tarikatlar için oldukça önemlidir. Bu silsileler Hz.
Ebubekir ya da Hz. Ali üzerinden peygambere ulaştırılır. Önceleri rivayete
dayalı dini ilimler için önemli olan "silsile" kavramı bu ilimlerin
kitaplaşmasıyla önemini yitirmiştir. Ancak, tarikatlar içindeki önemini
korumayı sürdürmüştür. Osmanlı devletinin kuruluşunda adeta bir harç vazifesi
gören ve devamında da yerini sıkıca koruyan tasavvuf, hanedan üyeleri ve halk
için vazgeçilmez bir kavram olmuş, Osmanlı kültürü ve terbiyesinin
şekillendiricisi olarak algılanmıştır. Bu tarîkatlar arasında Halvetiyye ve
kolları da yerini almıştır. Cemâl Halvetî ile İstanbul'a gelen Halvetîlik II.
Bâyezid tarafından desteklenmiş, Halvetiyye’nin bir kolu olan Sünbüliyye de
Sünbül Sinân tarafından oluşturulmuştur. Silsile, Sünbül Sinân’dan sonra Merkez
Efendi ve halefi olan diğer şeyhler tarafından devam ettirilmiş, Cumhuriyetin ilk
yıllarına kadar varlığını korumuştur. Bu çalışmada hicrî 1169 yılında
Kayyımzade Muhammed Efendi ve Kürekçibaşızade Ali Efendi tarafından yazılan
Sünbüliyye silsilesi hakkında bilgi verilecek ve bu konuları kapsayan tasavvuf,
tarikat ve silsile kavramları değerlendirilecektir. Anahtar Sözcükler: İnanç, din ve tasavvuf, Halvetiyye, Sünbüliyye,
silsile
Belief and faith has taken a very important place in
Turkish social life since the ancient times and has been one of the leading
forces in Turkish culture. In this term, religion has maintained its presence
as a notion that has been in the centre of the society and led it for
centuries. In the early ages of Islam, sufism, emerging as an internalization
with an emotional perception and becoming meaningful with the heart’s intensity
of feelings, has become a forming and determining perception in the Turkish
society since 13th century together with religion. The association
of sheikh with the Prophet through the lineage is very important. These lineages
are linked through Ebubekir or Ali. Previously based on religious sciences
produced orally, the concept of “lineage” has lost its importance after the
publication of these sciences. However, it preserves its importance in orders.
Sufism, which functioned as mortar in the establishment of Ottoman Empire and
maintained its place, was an indispensible concept among the royal members and
the people and was perceived as a forming force of Ottoman culture and
education. Among them, Khalwatiyya and its branches have also taken place.
Khalwatiyya coming to İstanbul through Cemal Halvetî was supported by Bayezid
II and one of its branches, Sunbulliyye, was formed by Sünbül Sinan. Lineage
has been carried on by Merkez Efendi and his successors after Sünbül Sinan, surviving
until the beginning of the first years of the Republic. This study will examine
Sunbulliyye lineage written by Kayyımzâde Muhammed Efendi and Kürekçibaşızâde
Ali Efendi in 1169 (hegira) and discuss the concepts of Sufism, order and lineage. Keywords:
Faith, religion and Sufism, Khalwatiyya, Sunbuliyya, lineage.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Creative Arts and Writing |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Publication Date | April 30, 2018 |
Submission Date | March 15, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 |
DERGİPARK bünyesinde faaliyet gösteren Edebî Eleştiri Dergisi (Journal of Literary Criticism) hakemli ve bilimsel bir dergidir. Dergimiz, hem ulusal ölçekli TR DİZİN'de hem de uluslararası ölçekli MLA'da taranmaktadır.