This paper examines the disintegration of traditional British family values as reflected in Harold Pinter’s play Betrayal (1978). Historical events like the world wars and the Great Depression, along with advancements in technology, have profoundly influenced the Theater of the Absurd by deepening its exploration of existential themes and enhancing its stage capabilities. The devastating effects of wars have deeply impacted the disintegration of society and the fragmentation of the collective spirit, significantly affecting the institution of the family as well. The play vividly portrays the erosion of familial structures, with characters betraying each other in a bid to fill the void left by social upheavals. The paper explores the evolution of British family dynamics from the 1950s onwards. It further conducts a textual analysis of Betrayal, focusing on themes of dysfunctional families, self-betrayal, and communication breakdowns. The paper ultimately argues that the fragmentation of family values depicted in Betrayal mirrors the broader social disintegration post-WWII. The traditional family, once a foundation of stability, is portrayed as increasingly susceptible to internal and external pressures, leading to its eventual collapse. This study provides a critical insight into the transformations of family unit during post-war Britain and their representation in modern drama.
Gerekmemektedir
Bu makale, Harold Pinter’ın Betrayal (1978) adlı oyununda yansıtılan geleneksel aile değerlerinin Britanya’daki çöküşünü incelemektedir. Dünya savaşları ve Büyük Buhran gibi tarihi olaylar ile teknolojideki ilerlemeler, varoluşsal temaların daha derinlemesine incelenmesi ve sahne olanaklarının geliştirilmesi yoluyla Absürd Tiyatro üzerinde önemli bir etki bırakmıştır. Savaşların yıkıcı etkileri sonrası toplumsal çözülme ve kolektif ruhun paramparça oluşu aile kurumunu da derinden etkilemiştir. Oyun, karakterlerin toplumsal çalkantıların bıraktığı boşluğu doldurmak için birbirlerine ihanet etmeleriyle aile yapılarının aşınmasını canlı bir şekilde tasvir etmektedir. Makale, 1950’lerden itibaren Britanya aile dinamiklerinin evrimini keşfederek bu tarihsel arka planın eserdeki iz düşümlerini ele almaktadır. Ayrıca araştırma, Betrayal oyununun metin analizini yaparak işlevini yitiren aileler üzerinden kendine ihanet eden bireyleri ve iletişim kopukluğu temalarına odaklanmaktadır. Bu analiz, Pinter’ın karakterlerinin psikolojik derinliğini yoğunlaştıran duraklamalar ve sessizliklerin, Beckett’ten etkilendiğini ve Absürt Tiyatro’nun varoluşsal motifleriyle uyumlu olduğunu vurgulamaktadır. Sonuç olarak, makale, Betrayal oyununda tasvir edilen aile değerlerinin parçalanmasının, II. Dünya Savaşı sonrası daha geniş toplumsal dağılmayı yansıttığını savunmaktadır. Bir zamanlar istikrarın kalesi olan geleneksel aile, iç ve dış baskılara giderek daha fazla yenik düşmekte ve nihai çöküşe doğru ilerlemektedir. Bu çalışma, savaş sonrası Britanya’da ailenin kurumunun dönüşümüne ve bu durumun modern dramadaki temsillerini eleştirel bir bakış açısı sunar.
Gerekmemektedir
Gerekmemektedir
Gerekmemektedir
Editöryel ekibe zahmet ve emekleri için, ve Edebi Eleştiri dergisini tavsiye eden Sn Dinçer ATAY hocamıza şükran ve saygılarımı sunarım.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Literary Studies (Other) |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Project Number | Gerekmemektedir |
Publication Date | October 22, 2024 |
Submission Date | June 1, 2024 |
Acceptance Date | September 17, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 8 Issue: 2 |
Journal of Literary Criticism is a refereed journal published in the scope of literature.