Yirminci yüzyılla birlikte insanlığın yeni bir dönemecin eşiğinden geçtiği son derece açıktır. Gerek teknolojik ilerleme gerekse sosyal ve kültürel çözünme bağlamında değerlendirilsin bugünün dünyasında en fazla zarar gören alan, içinde var olduğumuz doğa ve onun tamamlayıcı unsurlarıdır. Bu durum, tüm alanlarda olduğu gibi sanat ve edebiyat çevreleri tarafından da anlamlandırılmaya çalışılmaktadır. Posthümanizm, transhümanizm, ekoeleştiri, ekofeminizm, hayvan çalışmaları gibi alanlar üzerinden anlaşılmaya çalışılan bu yeni dünya düzeninde edebiyat, kurgusal düzlemde söylem ve eylem ilişkisine odaklanır. Bu bağlamda edebiyat ve ekoloji ilişkisinden yola çıkan ekoeleştirel söylemin kaynakları ve bu yaklaşımı besleyen diğer yaklaşımlar çevre sorunlarının ele alınması noktasında öne çıkmaktadır. Ekoeleştiri üzerinden, içinde bulunulan dünya düzeninin sebep olduğu çevresel sorunların edebiyat düzleminde nasıl görüldüğünden hareketle insan merkezli eril dünyada doğaya ilişkin kalıpyargılara ve “sorunlara” odaklanılır. Bu çalışmada, Bilge Karasu’nun kendine has söylemiyle güçlendirdiği Narla İncire Gazel adlı eserine ekoeleştirel söylem bağlamında doğa-insan, insan-hayvan, insan-çevre ilişkilerine odaklanılarak söylemin ekoeleştirel yaklaşım bağlamında nerede durduğu tartışılmıştır. Karasu’nun ortaya koyduğu yaklaşımın esasen bugün ne derece anlamlı olduğu üzerinden hareketle, edebi metinlere yansıyan ekoeleştirel duyarlık etrafında bir değerlendirme alanı oluşturulmuştur. Edebi metnin taşıdığı söylem ve anlam yükünün belirli bir odağa yönelmesi dolayısıyla Karasu’nun bilinçli bir tavır geliştirdiği düşünülerek Narla İncire Gazel adlı eser, bu çalışmanın konusu olmuştur.
It is very clear that humanity is at the edge of a new turning point in the 20th century.
Both in the context of technological progress and social and cultural dissolution, the most damaged area in today's world is the nature we exist in and its complementary elements. This situation is tried to be understood by art and literature circles, as in all fields. In this new world order, which is tried to be understood through fields such as posthumanism, transhumanism, ecocriticism, ecofeminism and animal studies, literature focuses on the relationship between discourse and action on a fictional area. In this context, the sources of ecocritical discourse based on the relationship between literature and ecology and other approaches that nourish this approach come to the fore in addressing environmental problems. Through ecocriticism, it focuses on the "problems" related to nature in the human-centered masculine world, based on how the environmental problems caused by the current world order are seen on the literary level. This study, Bilge Karasu's work Narla İncire Gazel, which he strengthened with his unique discourse, will focus on nature-human, human-animal, human-environment relations in the context of ecocritical discourse, and where the discourse stands in the context of ecocritical approach will be discussed. Based on how meaningful the approach put forward by Karasu is today, an evaluation area has been created around the ecocritical sensitivity reflected in literary texts. The work called Narla İncire Gazel has been the subject of this study, considering that Karasu developed a conscious attitude because the discourse and semantic load of the literary text is directed to a certain focus.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Modern Turkish Literature in Turkiye Field |
Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
Authors | |
Early Pub Date | March 22, 2025 |
Publication Date | March 23, 2025 |
Submission Date | December 3, 2024 |
Acceptance Date | February 17, 2025 |
Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 1 |
Journal of Literary Criticism is a refereed journal published in the scope of literature.