İnsanoğlu yaşama geldiği andan itibaren kendi öz değeriyle var olur. Benlik algısının sağlıklı şekillenmediği durumlarda ise kendilik sevgisi, marjinal sınırlara ulaşabilir ve narsistik kişilik bozukluğu olarak tanımlanan birtakım patolojik sorunlar ortaya çıkabilir. Kökeni mitolojik dönemlere uzanan ve günümüzde özseverlik, büyüklenmecilik, empati eksikliği olarak tanımlanan narsisizm, salt “ben” üzerine kurulu bir dünyanın abartılı sahteliği ve ötekinin sömürüsü üzerine şekillenir. Tarih boyunca çeşitli görünümlerde ve birçok disiplinde yansıma bulan narsisizm, edebiyatta da çokça işlenen konulardan biridir. Bilhassa Türk edebiyatının öncü romancılarından Reşat Nuri Güntekin’in Dudaktan Kalbe adlı romanı, narsisizme dair barındırdığı içerik malzemesiyle yaşama ve insana dair derin bir sorgu alanı açar. Hüseyin Kenan’ın yaşam hikayesi üzerine kurgulanan romanda, mitin an’daki temsilcisi olan başkişi, bir illüzyonun görkeminde varlık kazanır ve narsistik tükeniş halini yaşantılar. Bu makalede; narsisizmin birey üzerindeki yıkıcı etkisi ve edebiyattaki yansıması, Reşat Nuri Güntekin’in Dudaktan Kalbe adlı romanı üzerinden ele alınmıştır. Böylelikle çağdaş dünyada gittikçe artan bir sorun olan narsisizmin daha geniş bir çerçevede tartışılması ve edebiyattaki narsistik motiflerin irdelenmesine/değerlendirilmesine katkı sunulması amaçlanmıştır. Çalışmada narsistik kompleksin görünümleri, edebî eserden hareketle disiplinler arası bir yaklaşımla irdelenmiş; yöntem olarak hermenötik ve psikanalitik eleştiri kuramları tercih edilmiştir.
Human beings exist with their self-worth from the moment they come to life. In cases where self-perception is not shaped in a healthy way, self-love may reach marginal limits, and some pathological issues defined as narcissistic personality disorder may emerge. Narcissism, which dates back to mythological times and is defined today as self-love, grandiosity, and lack of empathy, is formed on the exaggerated falsity of a world based solely on ‘me’ and the exploitation of the other. Reflected in various forms and in many disciplines throughout history, narcissism is also one of the subjects that are widely covered in literature. In particular, the novel Dudaktan Kalbe by Reşat Nuri Güntekin, one of the pioneering novelists of Turkish literature, offers a deep area of questioning about life and humanity with its content material on narcissism. The protagonist, as the present-day representation of the myth, comes into existence in the splendor of an illusion and experiences a state of narcissistic exhaustion in the novel, which is based on the life story of Hüseyin Kenan. In this article, the destructive effect of narcissism on the individual and its reflection in literature are discussed through Reşat Nuri Güntekin's novel Dudaktan Kalbe. Thus, it is aimed to contribute to the discussion of narcissism, which is an increasing concern in the contemporary world, within a broader framework and to the research/evaluation of narcissistic motifs in literature. In this study, I tried to analyze the manifestations of the narcissistic complex with an interdisciplinary approach based on the literary work, and I preferred hermeneutic theory and psychoanalytic criticism theory as a method.
| Primary Language | Turkish |
|---|---|
| Subjects | Modern Turkish Literature in Turkiye Field |
| Journal Section | ARAŞTIRMA MAKALELERİ |
| Authors | |
| Publication Date | October 27, 2025 |
| Submission Date | May 10, 2025 |
| Acceptance Date | October 1, 2025 |
| Published in Issue | Year 2025 Volume: 9 Issue: 2 |
Journal of Literary Criticism is a refereed journal published in the scope of literature.