Osmanlı devleti içinde Ermeni ve Bulgar gibi azınlıkları barındırmıştır. Azınlıkların ekonomik, siyasi, dini ve kültürel yaşamlarını güvence altına almış ve maddi ve manevi olarak desteklemiştir. Ancak azınlıklar, Osmanlıya karşı, yayılmacı, paylaşımcı Batı devletleri ile işbirliği yapmışlardır. Buna karşın, Bulgaristan’daki Türkler, iyi bir Bulgaristan vatandaşı olmalarına rağmen siyasi, dini, ekonomik ve kültürel yaşamlarında hep asimilasyona tabi tutulmuşlardır. Bati ise bu durum karşısında susmuştur; insan haklarını değil dini birlikteliği gözetmişlerdir. Bu araştırma, bu çifte standardı ortaya koymaktadır
The Ottoman State harbored minorities such as Bulgarians and Armenians and covered the economic, political, religious, and cultural lives of those minorities, and supported them spiritually and materially. However, minorities played along with the expansionist European countries against the Ottoman State. For all that, the Turkish population in Bulgaria underwent an assimilation process in their religious, political, economic and cultural lives. But the West, though they know the circumstances, did nothing but kept quiet and considered the religious togetherness instead of human rights. This study aims to present this double standard
Other ID | JA87MJ74PD |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2007 |
Published in Issue | Year 2007 Volume: 7 Issue: 1 |
Journal of Turkish World Studies is licensed under a Attribution-NonCommercial 4.0 International license.