Arap Baharı yeni ve popüler bir olgudur. Esasen Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülke- lerinde otoriter rejimlere karşı geliştirilen siyasî-stratejik planın adı; demokrasi kuşağı oluşturma projesidir. Merkez-boşluk ayrımına göre tanımlanan bu proje özü itibariyle bağlantısız arkında kalan ülkelerin liberal-kapitalist sistemin esasla- rına dayalı olarak düzenlenmesini amaçlamaktadır. Çünkü 1990 sonrası süreçte seküler otoriter sistemlerin etki alanı daralmıştır. Toplumu kontrol etme imkân- ları zayıfladığı için çağın ufkuna uygun olarak seçilen yeni ortaklar eşliğinde “ye- ni insan ve iktidar tipi” üretilerek sistemi sürdürmenin zemini oluşturulmaktadır. Türkiye’nin rol model olarak sunumu operasyoneldir. Bu sunumun yaygın bir şe- kilde benimsenmesi ise dini-politik öznelerin söz konusu süreci İttihad-ı İslâm’ın başlangıcı olarak görmelerinden kaynaklanmaktadır. Arap Baharı dalgasının Orta Asya ülkelerine yansıma imkânı bu algının yaygınlaşarak politik dile dökülme- siyle doğrudan bağlantılıdır. Hâlbuki bu proje özü itibariyle sermayenin tek mer- kezi olmaktan tedrici olarak çıkan Batı’nın yeni politik-stratejik hamlesine kapı açmanın diğer bir adıdır. Eğer batı Ortadoğu’nun sınırlarından dönerse bu müda- hale, yeni bir dünya sisteminin başlangıç tarihi olacaktır
The Arab Spring is a new and popular phenomenon. Primarily, the advanced
political-strategic plan against to the authoritarian regimes in North Africa and Middle East is named as the project of creating a democratic zone. This project is
defined according to the center-gap separation and essentially aims to reorganize
the non-aligned states on the basis of liberal-capitalist system principles.
That’s because secular-authoritarian systems’ spheres of influence has dramatically
declined after 1990s. Since the possibility of keeping the society under
control has also weakened, it is now required to produce “brand new person and
type of government” with the companionship of newly selected partners in order
to make the system to survive. Introducing of Turkey as a role model is an
operational step. The widely adoption of this introduction sources from the
religious-political subjects’ perception. They observe the process as the beginning
point of the Ittihad-ı Islam. The possibility of spreading the Arab Spring’s spirit
to Central Asia is also related to the same political language of this perception.
However; the essence of this project provides a space for West’s new political
move, which is not the only center of capital anymore. This intervention would
be a beginning of a new world order only if the West will turn back from the
borders of Middle East
Other ID | JA22PZ42NK |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | May 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Volume: 12 Issue: 1 |
Journal of Turkish World Studies is licensed under a Attribution-NonCommercial 4.0 International license.