Orta Doğu genel olarak ve özellikle Müslüman dünyası, kültürel tahribat, emperyal çıkarlar ve Batı, özellikle Amerika Birleşik Devletleri ile eşitsiz ortaklıklarla boğuşmuştur. Ancak, 2001 yılından bu yana, Arap dünyası kültürel tartışmaların merkezine yerleşmiş ve Amerikan filmlerinde en fazla kültürel yanlış temsillere maruz kalmıştır. Bu çalışma, filmlerin Arap dünyası, insanları, dini, kültürü ve yaşam tarzı hakkında çarpıtılmış bilgiler sunmada ve tartışmasız imajlar oluşturmada önemli rolünü araştırmaktadır. Bu çalışmadaki analiz, Amerikan filmlerinin, bölgedeki hegemonya ve emperyal hırslarını göz ardı ederek, Amerika Birleşik Devletleri ile dayanışma içinde olduğu varsayımını incelemektedir. 11 Eylül 2001 terör saldırılarına yanıt olarak, filmler Amerikan ulusunun duygularını ve devletin endişesini temsil etmede en etkili araçlardan biri olmuştur. Bu nedenle, bu çalışma filmlerin incelenmesine farklı bir yaklaşım, yani kültürel tutumlar ve film yönetmenlerinin politik yönelimlerinin, filmlerin ana akım politikaları takip etmesine izin verdiği ve hegemonik çıkarlarla mücadele etmediği bir semantik ve semiotik analiz sunacaktır. Ayrıca, bu çalışmadaki analiz, 11 Eylül sonrası Amerikan filmlerinin sistematik bir yaklaşımla incelenmesine katkıda bulunarak, güçlü bir kültürel araç olarak iletişimsel ve estetik etkiyi değerlendirmeye yönelik iyi bir yol önermeye katkı sağlayacaktır.
The Middle East in general and the Muslim world in particular has been plagued by cultural ravaging, imperial interests, and unequal partnership with the West, especially with the United States. However, since 2001, the Arab world has moved to the centre of cultural debates and received the major number of cultural misrepresentations in American films. This study explores the significant role of movies in presenting distorted information and creating irrefutable images of the Arab world, its people, its religion, its culture, and its way of life. Analysis in this study investigates the assumption implicit in the conception that American films is in solidarity with the States ignoring its hegemony and imperial ambitions in the region and its saturation with imperial practices. In response to the terrorist attacks of 9/11, 2001, films have been one of the most effective mediums to represent the feelings of the American nation and the concern of the state. Therefore, this study will offer a different approach to the study of films, a semantic and semiotic analysis, in which cultural attitudes and political orientations of film directors allow movies to follow the mainstream politics and do not grapple with the hegemonic interests. Moreover, analysis in this study will contribute, in a good way, to suggesting a systematic approach to the study of post-9/11 American films in order to evaluate the communicative and aesthetic impact as a powerful cultural medium.
Primary Language | English |
---|---|
Subjects | Communication Studies |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | June 12, 2024 |
Submission Date | May 9, 2024 |
Acceptance Date | June 11, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 2 Issue: 1 |
Eurasian Journal of Media Communication and Culture Studies by İzmir Katip Çelebi University is licensed under Attribution-NonCommercial 4.0 International
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi tarafından yayımlanan Eurasian Journal of Media Communication and Culture Studies Attribution-NonCommercial 4.0 International ile lisanlanmıştır.