Muş sahip olduğu coğrafi özellikleri nedeniyle ortaçağ boyunca doğu-batı ilişkilerinde önemli bir rol oynamıştır. Ortaçağ döneminde sağlam ve büyük bir kalesinin olmamasına rağmen ilk İslam fetihlerinden itibaren doğu Anadolu’da Müslüman-Hıristiyan mücadelesine sahne olmuştur. Selçuklu Türklerinin Anadolu’ya gelişleri ile beraber Selçuklu-Bizans mücadelesinin merkezinde yer alan Muş, özellikle Moğolların Yakın Doğu hâkimiyetleri esnasında önce Türk-Moğol daha sonra ise Moğol kabilelerinin birbirleri ile girdikleri hâkimiyet yarışı için vazgeçilmez bir yaylak olarak kabul edilmekteydi. İlhanlı devletinin yıkılmasından sonra Moğol kabileleri ve Akkoyunlu-Karakoyunlu Türkmen boylarının mücadele alanı haline gelen Muş, Timurlular döneminde de doğu Anadolu hâkimiyetleri için vazgeçilmez bir alan oldu. Daha sonra Akkoyunlu-Karakoyunlu, Akkoyunlu-Osmanlı, Akkoyunlu-Safevi ve Safevi-Osmanlı mücadele sahası haline gelen muş, kış aylarında Musul’a giden Moğol ve Türkmen boylarının yaz aylarının geçirdikleri bir yaylak olma özelliğini hiç yitirmedi. Bu yazıda İslam öncesi dönemden 1555 Amasya Antlaşmasına kadar geçen sürede Mûş ve çevresinin tarihi coğrafya özellikleri ve siyasi hâkimiyet meseleleri ele alınmıştır
Due to its geographical features, Mush played an important role in east-west relations throughout the Middle Ages. Although it did not have a strong and large castle in the medieval period, it has been the scene of Muslim-Christian struggle in eastern Anatolia since the first Islamic conquests. Mush, which was at the center of the Seljukid-Byzantine struggle with the arrival of the Seljukid Turks in Anatolia, was considered an indispensable highland for the dominance race of the Turkish-Mongolian and then Mongolian tribes with each other, especially during the Mongolian domination of the Near East. After the collapse of the Ilkhanid state, Mush became the battleground of Mongolian tribes and Akkoyunlu-Karakoyunlu Turkmen tribes, and an indispensable area for the domination of eastern Anatolia during the Timurids period. Mush, which later became the battlefield of Akkoyunlu-Karakoyunlu, Akkoyunlu-Ottoman, Akkoyunlu-Safavid and Safavid-Ottoman, has never lost its feature of being a highland where Mongolian and Turkmen tribes who went to Mosul in winter spent the summer months. In this article, from the pre-Islamic period to the Amasya Treaty of 1555, the historical geographical features and political dominance issues of Mush and its surroundings are discussed.
Mush Seljukidss Mongols Turkomans Timurids Safavids Muş Selçuklular Moğollar Türkmenler Timurlular Safeviler
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma |
Authors | |
Publication Date | December 31, 2022 |
Submission Date | December 19, 2022 |
Acceptance Date | December 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 |