Bu çalışmada Artin HİNDOĞLU tarafından 1829 tarihinde yazılan ve 1834 tarihinde de Fransızcaya aktarılan Grammaire Théorique et Pratique de la Langue Turke, Telle Qu'elle Est Parlée à Constantinople (İstanbul’da Konuşulmakta Olan Türkçenin Teorik ve Pratik Dilbilgisi) isimli eser ele alınmıştır. Kitabın Osmanlı Türkçesindeki adı ise Hazâ Kitâbu Sarf-ı Türkî’dir. Önce, eser hakkında özet bilgi verilmiş, ardından yedi bölümden oluşan kitabın bölümleri ile ilgili bilgiler aktarılmıştır.
Tarihî süreç içinde, özellikle Avrupa’da Türkçenin dil bilgisini ve söz varlığını esas alan pek çok eser yazılmıştır. Bunlardan söz varlığını ele alan eserlerin çoğunluğunu iki, sayıları sınırlı olmakla birlikte üç veya dört dilli sözlükler meydana getirirken, özellikle Türkçenin yabancılara öğretilmesi amacıyla kaleme alınan gramer kitapları da mevcuttur. Söz konusu eserin yazıldığı dönemde Osmanlı Devleti geniş sınırlara sahipti. Bu sınırlar içerisinde bulunan toprak parçasının önemli bir kısmını özellikle yeraltı kaynakları bakımından zengin olan Orta Doğu teşkil etmekteydi. Bu durumu göz önüne alan başta Avrupalı tüccarlar, gezginler, araştırmacılar vb. amaçlarına hizmet edecek derecede Türkçeyi tanımak ve en azından pratik olarak öğrenmek için dil bilgisi kitaplarına ihtiyaç duymaktaydılar. Onların bu arzularının, bu ve benzeri kitaplarının hazırlanmasında esas alındığını mevcut eserin giriş kısmında da görmekteyiz. Bu kitabın yazılış amacı, işadamları başta olmak üzere kamunun çeşitli kesimlerinden gelen bu tür istekleri karşılamaya yönelikti. Yayın evi yetkilileri, yazara böyle kitap yazdırtmakla bir nevi onların isteklerini cevaplandırmış oluyorlardı.
Bu Türkçe dil bilgisi kitabı yedi bölüm ve özellikle fiil ağırlıklı bir Türkçe söz dizimi kısmından meydana gelmiş olup toplam VII+182 sayfadan ibarettir. Eserde, Türkçenin dil bilgisi daha çok uygulamalı bir şekilde ele alınmaya çalışılmıştır. Örnek olarak ele alınan Türkçe kelimelerin Osmanlı Türkçesi ve Latin harfleriyle yazılışlarının yanında daha çok Türkçenin o günkü ses yapısına uygun olarak telaffuzları da yazılmıştır. Kitapta Türkçede yaygın olarak kullanılan kelime yanında, günlük hayatta kullanılan kısa ve pratik cümleler de örnek olarak seçilmiştir.
Dil öğretiminde, ses bilgisinin kavratılması öncelikli olarak ele alınmıştır. Çünkü dil sesler üzerine kuruludur. Bu görüşünden hareketle, mevcut kitapta da Türkçenin ses yapısı, eserin genişliğine dayalı olarak ciddi bir biçimde ortaya konulmaya çalışılmıştır. Bu sebeple kelimenin herkesçe bilinen telaffuzu parantez arasında verilerek bu dili öğreneceklere gerçek seslendirme verilmeye gayret edilmiştir. Ayrıca Türkçenin dil kuralları verilirken atasözleri, deyimler ve birtakım özlü sözlerden örnekler verilmiş ve böylece açıklamalar desteklenmiştir. Eser genel hatlarıyla değerlendirildiğinde, yazarın kullandığı Türkçe dil açıklamalarının ve şıklıkla verdiği örneklerin Fransızcayı bilen ve kullanan yabancılara Türkçeyi sevdirecek ve pratik olarak öğretecek mahiyette olduğu görülmektedir. Yayıncı, yazarın bu Türkçe dil bilgisi kitabında, dili tüm kurallarını ele almaktan ziyade, onu pratik bir biçimde öğretecek tarzda hazırladığını ifade etmiştir. Ayrıca Hindoğlu’nun bu gramerinin tercümesini yayınlamakla Fransız halkına hizmet ettiklerini ve bu sonuçtan da büyük bir kıvanç duyduklarını belirtmiştir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2020 |
Submission Date | November 19, 2020 |
Acceptance Date | December 24, 2020 |
Published in Issue | Year 2020 |