İngiltere,
15 Teşrin-i evvel 1914 {28 Ekim 1914} günü Osmanlı Devleti’ne savaş ilân etti. General Barret komutasındaki 15 000 kişilik bir kuvveti 14 Teşrîn-i sânî 1914’de
{27 Kasım 1914} Basra Körfezi’ne gönderip 22
Teşrîn-i sânî 1914’de {5 Aralık 1914} Basra’yı istilâ etti. Bu tarihte Osmanı
Devleti’nin Irâk’ta silahlı ve silahsız toplam 8 000 kişiden oluşan 35. ve 38
tümenleri vardı. Irâk Cephesi Komutanı Cavit Paşa idi. Süleyman Askerî Bey’in
rütbesi yarbaylığa yükseltilip Irâk Cephesi Komutanlığı’na atanınca, Cavit Paşa
bu görevden ayrılıp 2 Ocak 1915 günü komutayı Süleyman Askerî Bey’e devretti.
Süleyman Askerî Bey, 20 Ocak 1915 günü
Şuayyibe çarpışmalarında yaralandı, 14 Nisan 1915 günü intihâr etti. Cephe
komutanlığı vekâleten binbaşılıktan yarbaylığa terfî ettirilen Ali Bey’e
verildi.
Şuayyibe çarpışmalarından sonra General Barret alınarak İngiliz birlikleri komutanlığına 9 Nisan 1915 tarihinde General Sör Johnson Nixon getirildi.
Bu tarihe kadar; çoğunluğu yerli halktan
teşekkül ettirilmiş Osmanlı birlikleri, İngilizler karşısında ağır yenilgilere
uğrayarak devamlı olarak geri çekilmiş emir-komutadan uzak bir hâle düşmüştü.
Cephedeki durumu düzeltmek için Albay Nureddin Bey 24 Nisan 1331 { 7 Mayıs
1915} tarihinde Irâk ve Havâlisi Umûm Komutanı olarak ta`yîn edildi.
Nureddin Bey bir yandan orduya çekidüzen
verirken diğer taraftan Kerbelâ {27 Haziran 1915} ve Hille ayaklanmalarıyla {19
Ağustos 1915} uğraştı. Mevcut ordu ile netice alınamayacağını
anlayan Nureddin Bey, orduyu İngiliz birliklerinden 120 km kadar daha geride
bulunan Selmân-ı Pâk’a çekip gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra İngilizlere kesin bir darbe
vurulmasının daha uygun olduğunu düşünerek geri çekilme kararı aldı. Nureddin
Bey, bu kararını Kutü’l-Amâre yenilgisinden önce düşünmüş
ve Selmân-ı Pâk’ta savunma hattı oluşturmak için bir inceleme ve icrâ
komisyonu da kurmuştu. Bu geri çekilme kararına kadar Kutü’l-Amâre’de 1773
{300-400’ü bataklıklarda boğulanlar dâhil} er ve 97 subay esîr vermiş 1500
civârında asker kaybetmiştir.
Osmanlı ordusu Selmân-ı Pâk’a çekilmeyip
Enver Paşa’nın emri üzerine Kutü’l-Amêre’de savunmaya devam
edilseydi. İngilizlerin Selmân-ı Pâk’da kesin bir hezîmete uğraması mümkün
olmayacaktı.
Selmân-ı Pâk Zaferi, İngilizlerin
Kutü’l-Amâre’de teslimiyle sonuçlandı. Ancak Basra dâhil, İngilizler Irâk’tan tamâmen atılmadı.
Bu siyâsî hatâ, daha sonraki tarihlerde Irâk’ın İngilizler
tarafından istilâ edilmesi sonucunu doğurdu.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 29, 2018 |
Submission Date | September 11, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 11 Issue: 2 |