Education, all aspects of the individual himself and society as a whole as a whole
has been expressed as to the appropriate level of development. In the light of these
definitions for the individual, internal or external training as a result of an experience
of cognitive, affective, psychomotor gains; desired direction in life to gain a
preliminary and permanent, could be called a process of development or change.
Character education, norms and rules of the society in which it lives beyond the
individual, what kind of mind by carrying out an ideal society can be established on
the principles involved in the problem.
In modern societies, justice and as an activity, but also perceived as an organization.
In this sense, justice, the term "judicial power” to express in words the other
mixed. The emergence of the server suggested that the fulfillment of justice is injustice.
Tolerance of others, who accepted him to be different forms of thinking and living is
defined as anyone's attitude. Tolerance, especially in today's world is one of the
most important virtues. Uniquely human, a man glorifying virtue. Show understanding
of tolerance in essence, lies in understanding welcome.
Individual, before the cultural elements of society to belong to, live in the community
should be aware of value judgments, after the close surroundings of their own culture
from the outside to recognize the work culture. Thus, to be tolerant to differences,
to realize that differences can be provided wealth.
Eğitim; bireyin her yönüyle bir bütün olarak bir bütün olarak kendisi ve toplumu için en uygun düzeyde geliştirilme süreci olarak ifade edilmektedir. Bu tanımların ışığında eğitim için bireyde içsel ya da dışsal bir yaşantı sonucunda bilişsel, duyuş-sal, devinişsel kazanımları; istendik yönde hayata hazırlayıcı ve kalıcı bir şekilde kazandırma, geliştirme ya da değiştirme sürecidir denilebilir. Karakter eğitimi, bireyin içinde yaşadığı toplumun norm ve kurallarının ötesinde, akıl yürüterek ideal bir toplumun hangi tür ilkeler üstüne kurulabileceği sorunuyla ilgilenmektedir.
Modern toplumlarda adalet hem bir faaliyet olarak, hem de bir teşkilât olarak algı-lanır. Bu anlamda adalet terimi, "yargı gücü"nü ifade eden diğer kelimelerle karıştı-rılır. Adaletin yerine getirilmesi adaletsizliğin ortaya çıkması sunucu olduğu ileri sürülmektedir.
Hoşgörü ise, başkalarının kendisinden farklı düşünme ve yaşama biçimleri olmasını kabul eden kimsenin tutumu olarak tanımlanmaktadır. Hoşgörü, özellikle günümüz dünyasında en önemli erdemlerden biridir. İnsana özgü, insanı yücelten bir erdem-dir. Hoşgörünün özünde anlayış gösterme, anlayışla karşılama yatar.
Birey, önce ait olduğu topluma ait kültürel unsurların, içinde yaşadığı toplumun değer yargılarının farkında olmalı, sonrasında yakın çevresinden başlayarak kendi kültürünün dışındaki kültürleri tanımaya çalışmalıdır. Böylece farklılıklara karşı hoşgörülü olması, farklılıkların bir zenginlik olduğunu idrak etmesi sağlanabilir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 15, 2011 |
Submission Date | July 9, 2014 |
Published in Issue | Year 2011 Volume: 4 Issue: 2 |