Anadolu tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olup, zengin bir kültürel birikim ve çeşitliliği bünyesinde barındırmaktadır. Bu kültürel mozaiğin en önemli bileşenlerinden birini de yemek ve mutfak kültürü oluşturmaktadır. Ancak küreselleşen dünyada birçok alanda olduğu gibi, gastronomi alanında da popüler kültür egemen olmaya başlamıştır. Bununla birlikte son yıllarda yöresel ürünlere olan ilgi artmakta ve bunları koruma yönünde bilinç gelişmektedir. Bunu sağlamanın en akılcı yolu da bu değerleri turizme kazandırmaktır.
Markalaşma, turizmin en önemli hedefleri arasında yer alır. Rekabet içerisinde olan turistik bölgeler, çeşitli marka değerleriyle ön plana çıkmak isterler. Özellikle benzer turistik çekiciliklere sahip olan şehirler, markalaşma sürecini tamamlayıp marka şehir olarak tanınma gayreti içerisindedirler. Bunun en güzel yollarından biri de yöresel ürünleri ile anılır olmaktan geçmektedir. Yöresel gıda ürünleri, gastronomi turizmi açısından oldukça ilgi görmektedir. Gastronomi turizmi, bir gıda ürünü için yapılan seyahatleri konu aldığı gibi, o ürünün üretim ve hazırlanma süreçlerini de içermektedir. Bu kapsamda başka bir yerde tadamayacakları bir ürün, turistlerin ilgisini çekmekte ve o ürün ile mekânı özdeşleştirmektedirler. Böylece coğrafi işaret olarak adlandırılan ve bir ürünün ortaya çıktığı coğrafya ile bağını vurgulayan bir statü geliştirilmiştir.
Tarihten beri önemli ticaret ve göç yolları üzerinde yer alan Erzincan, yemek ve mutfak kültürü açısından zengin potansiyel barındıran bir şehrimizdir. Nesilden nesile aktarılarak günümüze kadar ulaşmayı başarmış olan bu zengin miras, ne yazık ki unutulmaya yüz tutmaktadır. Bu çalışmada, Erzincan’ın özgün yöresel mutfak kültürü öğeleri tanıtılarak gastronomi turizmi kapsamında değerlendirilmesi ve böylece şehrin marka değer kazanması için yapılması gerekenler açısından öneriler dile getirilmiştir. Nitel araştırma yöntemlerinin kullanıldığı çalışmada, şehrin mutfak kültürü hakkında bilgi sahibi olan, özellikle ileri yaşlardaki insanlardan görüşme tekniği kullanılarak bilgi elde edilmiştir. Bu bilgiler literatür ile de desteklenerek, Erzincan’ın gastronomi turizmi açısından değerlendirilebilecek yöresel gıda ürünleri tespit edilmiştir.
Erzincan’da kesme kadayıf, Erzincan ketesi, kesme çorba, hamur boranası, babukko, kelecoş, eşgili (ekşili) çorba, kasefe ve dövmeç (lök) gibi ürünlerin yöreye özgü olduğu ve bunların şehrin marka değer kazanmasında etkili olabileceği düşünülmektedir. Bu kapsamda, bu ürünlerin tanıtımının yapılması ve yöreye özgü olduklarının coğrafi işaret başvurusu ile tescillenmesi önemlidir. Ayrıca yörede gıda üzerine faaliyetlerini sürdüren işletmelere bu ürünlerin üretimini yapmaları konusunda bilgilendirici ve teşvik edici girişimlerin yapılması da, söz konusu ürünlerin ekonomiye kazandırılması bakımından elzemdir. Bu ürünlerin, Erzincan gastronomi turizmine dâhil edilmesi ile bu yemeklerde kullanılan tarımsal ürünleri üreten çiftçi ailelerden, bunları pazarlayan işletmelere kadar pek çok sektörün canlanması ve dolayısıyla bölgesel kalkınma açısından önemli bir adım atılmış olması beklenmektedir.
Anatolia hosted many civilizations throughout history, and has a rich cultural accumulation and diversity. One of the most important components of this cultural mosaic is food and culinary culture. However, in the globalizing world, as in many areas, popular culture has begun to dominate the field of gastronomy. Nevertheless, in recent years, the interest in local products has increased and the awareness towards their protection is rising. The most rational way to achieve this is to bring these values to tourism.
Branding is one of the most important goals of tourism. Competitive touristic regions want to stand out with their various brand values. Especially cities with similar tourist attractions are in an effort to complete the branding process and be recognized as a brand city. One of the best ways to do this is to be known for local products. Local food products attract a lot of attention in gastronomic tourism. Gastronomic tourism covers the travels for a food product, as well as the production and preparation processes of that product. In this context, a product that tourists cannot taste elsewhere attracts attention, and tourists tend to identify that place with that product. Thus, a status called geographical indication, emphasizing the connection of a product with the geography in which it emerged, has been developed.
Erzincan, which has been on important trade and migration routes since history, is a city with a rich potential regarding food and culinary culture. This rich heritage, which has been passed down from generation to generation, is unfortunately on the verge of being forgotten. In this study, suggestions were made in terms of what should be done in order to evaluate Erzincan within the scope of gastronomic tourism by introducing the original local culinary culture elements to give a brand value to the city. In the study, in which qualitative research methods were used, information was obtained by using the interview technique, especially from the elderly people who have knowledge about the culinary culture of the city. By supporting the data with the literature, local food products that can be evaluated with regards to gastronomic tourism in Erzincan have been determined.
It is thought that products such as cutting shredded wheat in syrup, flaky pastry, noodle soup, dough borani, babukko, kelecos, sour soup, kasefe dessert and dövmeç (lök) in Erzincan are unique to the region and these may be effective in giving the city a brand value. In this context, it is important to promote these products and to register them with a geographical indication application that they are unique to the region. In addition, it is essential to make informative and encouraging initiatives for the businesses that carry out their activities on food to manufacture the aforementioned products in the region and to include them in the economy. With the inclusion of these products in the gastronomic tourism of Erzincan, it is expected that many sectors, from the farmer families producing the agricultural products used in these dishes to the businesses that market them, will be revived, and therefore an important step will be taken towards regional development.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Araştırma |
Authors | |
Early Pub Date | December 27, 2021 |
Publication Date | December 31, 2021 |
Submission Date | June 30, 2021 |
Acceptance Date | November 2, 2021 |
Published in Issue | Year 2021 Volume: 14 Issue: 20. Bölge Bilimi ve Planlama Kongresi Özel Sayısı |