Objective: The aim of the study is to examine the feelings and thoughts of women who have experienced both types of birth from a physically and psychosocial perspective.
Methods: In this study, the phenomenological method, which provides in-depth analysis from qualitative methods, was used. The sample of the study consisted of 16 women who had at least one normal and cesarean delivery and experienced both types of delivery. Personal information form and semi-structured interview form were used to collect data. The data were collected by using the "semi-structured interview form" with the "in-depth interview" method and evaluated with "content analysis".
Results: According to the results of the study, the average age of the participants was 31.5 ± 2.3, while 37.5% of them were primary school graduates and 50% were not working in an income generating job. As a result of the content analysis of the data, four main themes ('Meaning of birth', 'Emotions at birth', 'Postpartum experiences', 'Encounter with the baby') and eight sub-themes emerged. Considering the psychosocial aspects of women who experienced both types of delivery, it was determined that they had positive experiences such as physical comfort, happiness and breastfeeding experiences in the first minutes postpartum after experiences such as pain, fear, anxiety and loss of control.
Conclusion: The results of the study show that women experience more positive motherhood and postpartum period compared to normal post-cesarean section, and they can manage the first communication and breastfeeding process with the baby, and this reveals the importance of supporting and encouraging pregnant women in normal birth.
Amaç: Çalışmanın amacı her iki doğum şeklini deneyimleyen kadınların doğum eylemi ve postpartum döneme yönelik duygu ve düşüncelerinin fiziksel ve psikososyal açıdan incelenmesidir.
Yöntemler: Bu çalışmada kalitatif yöntemlerden fenomenolojik yöntem kullanıldı. Çalışmanın örneklemini en az birer defa normal ve sezaryen doğum yaparak her iki doğum şeklini deneyimleyen 16 kadın oluşturdu. Verilerin toplanmasında kişisel bilgi formu ve yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanıldı. Veriler, “derinlemesine görüşme” yöntemiyle toplandı ve “içerik analizi” ile değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmada katılımcıların yaş ortalaması 31,5 ± 2,3 yıl iken, %37,5’inin ilkokul mezunu, ve %50’sinin gelir getiren bir işte çalışmadığı belirlenmiştir. Verilerin içerik analizi sonucunda dört ana tema ve sekiz alt tema ortaya çıkmıştır. Her iki doğum şeklini deneyimleyen kadınların psikososyal açıdan ele alındığında, doğum eylemine yönelik ağrı, korku, endişe, kontrol kaybı gibi deneyimlerden sonra postpartum ilk dakikalarda fiziksel rahatlık, mutluluk ve emzirme gibi olumlu deneyimleri yaşadıkları saptandı.
Sonuç: Çalışma sonuçları kadınların normal sonrası sezaryen doğuma göre daha olumlu annelik ve postpartum süreç deneyimlediklerini, bebekle ilk iletişim ve emzirme sürecini yönetebildiklerini göstermektedir ve bu durum normal doğum konusunda gebelerin desteklenmesinin ve cesaretlendirilmesinin önemini ortaya koymaktadır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | Clinical Midwifery |
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | July 5, 2024 |
Submission Date | April 5, 2023 |
Acceptance Date | January 22, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Volume: 7 Issue: 2 |
Content of this journal is licensed under a Creative Commons Attribution NonCommercial 4.0 International License