Divan
şiiri geleneğinde belirli alanlara ait terimlerle yazılan müstakil manzumelerin
varlığı söz konusudur. Özellikle musikî terimleriyle yazılan şiirler bu hususta
ön plana çıkmaktadır. Musikî terimleri dışında az da olsa kitap, denizcilik,
gemicilik, elbise terimleri ve şair adlarıyla yazılan müstakil şiirler de
görülmektedir. Bu çalışmada da satranç terimleriyle yazılmış bazı müstakil
manzumeler inceleme konusu yapılmıştır. Öncelikle satranç terimleriyle yazılmış
manzumeler tanıtılmış ve sonuç bahsinde de bazı saptama ve çıkarımlarda
bulunulmuştur.
Yüzlerce
eserin taranması sonucunda satranç terimleriyle yazılmış; ikisi mesnevi bölümü,
bir kaside, dört gazel ve iki kıt’a olmak üzere toplam dokuz manzume tespit
edilmiştir. Bedr-i Dilşâd, Lâmi’î Çelebi, Azbî Baba, Kabûlî, Remzî, Hâverî,
Çelebi-zâde Âsım, Kâil ve Ömer Besîm’e ait olan bu manzumelerde, satranç
terimleri çeşitli anlam ilgilerine göre teşbih ve mecaz konusu yapılmıştır.
Bedr-i Dilşâd’ın Murad-nâme ve Lâmi’î Çelebi’nin Vîs ü Râmîn mesnevisi
içerisinde yer alan satranç ile ilgili bahisler aslında birer manzum
satranç-nâme örneğidir. Azbî Baba’nın da kasidesinin başlığının Satranç-nâme
olması ve Firdevsî-i Rûmî’nin “Satranç-nâme-i Kebîr” adında bir eserinin
bulunması, satranç-nâmenin bir “edebî tür” olarak dîvân edebiyatı literatüründe
yerini alması gerektiğini göstermektedir. Satranç terimlerinin, gerek tasavvuf gerek
aşk, insan ve ölümle alakalı hususlar açısından yorumlanmaya oldukça elverişli
bir yapısı vardır. Bu sebeple şairler
çok farklı amaçlarla satranç terimlerini kullanarak müstakil şiirler
yazmışlardır. Özellikle satranç taşlarının gerçek ve mecaz anlamlarının da
düşünülmesi beyitlerin anlam katmanlarının zenginleşmesini sağlamıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | MAKALELER |
Authors | |
Publication Date | August 20, 2018 |
Published in Issue | Year 2018 Volume: 1 Issue: 1 |