Türklerin İslamiyet’i kabul etmeleri ile beraber dinî içerikte pek çok edebî tür ortaya çıkmıştır. Bu türler içerisinde Hz. Muhammed’in hayatını merkeze alan türlerin önemli bir yeri ve ağırlığı vardır. Klasik Türk edebiyatı türleri arasında gösterilen miraciyye, kırk hadis, mûcizât, hicretü’n-nebi, hilye, gazavât-ı Resulullah, şefaat-nâme, na’t ve mevlid gibi eserler, bu çerçevede değerlendirilen edebî eserlerdir. Söz konusu edebî ürünler yüzyıllarca halk tarafından oldukça sevilmiş, değişik vesilelerle ve muhtelif meclislerde okunmuştur. Bu türlerden biri de diğer dinî türlere nispetle daha az örneği bulunan regâibiyyelerdir. Regâib gecesi, İslam dinine göre Hz. Muhammed’in anne rahmine düştüğü gece olarak kabul edilen ve mübarek üç ayların ilki olan recep ayının ilk cuma gecesidir. Regâibiyyeler tıpkı na’t, mevlid, miraciyye gibi müstakil bir tür olarak görülmüş ve bu konuda müstakil eserler de yazılmıştır. XI. yüzyıldan itibaren kandil olarak kutlanmaya başlanan Regâib gecesinde önceleri diğer mübarek gün ve gecelerde olduğu gibi mevlitler okutulmuştur. Elimizdeki bilgilere göre Regâib kandillerinde XVIII. yüzyıla kadar devam eden mevlit okuma geleneği, zamanla yerini regâibiyye denilen manzum ürünlere bırakmıştır. Türk edebiyatında şu ana kadar tespit edilen regâibiyye türünde yazılmış beş eser vardır. Bunlar Salâhî, Mehmed Fevzi, Üsküdarlı Sâfî, Receb Vahyî ve Şemsî’ye ait olan regâibiyyelerdir.
Bu çalışmada öncelikle Regâib gecesi ve regâibiyye türü ile ilgili bilgiler verilerek türün Türk edebiyatındaki örneklerinden bahsedilmiştir. Ardından Şâkir adlı/mahlaslı şairin kaleme aldığı “Nazm-ı Regâib” adlı regâibiyye; şekil, muhteva, dil ve üslup açısından incelenmiştir. Yazının sonunda ise eserin transkripsiyonlu metni verilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | MAKALELER |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Nisan 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 1 |