Objective: Henoch-Schönlein purpura is a systemic vasculitis which mainly affects the children. We aimed to evaluate the epidemiologic and clinical features of the children with diagnosis of Henoch-Schönlein Purpura followed up in our clinic. Materials and Methods: The epidemiological, clinical and laboratory findings, and the data about treatment of all patients with diagnosis of Henoch-Schönlein Purpura were collected by reviewing medical files. Results: 50 children (27 males, 23 females) aged between 1.5-16.5 years included in the study. The mean age of the patients was 7.9±3.6 years. Purpura was the most common finding seen in all patients. The joint involvement and gastrointestinal involvement occurred in 92 % and 62 % of these patients respectively. Renal involvement occurred in 10 patients (20 %), one of them had developed severe nephropathy. The most frequent laboratory abnormalities were leukocytosis (78 %), high erythrocyte sedimentation rate (48 %) and hyper IgA (26 %). Conclusion: Epidemiological and clinical findings of the patients are similar to those in the literature. Although severe nephropathy was found in a small percentage of the children, the prognosis was usually excellent.
Amaç: Henoch-Schönlein purpurası başlıca çocukları etkileyen sistemik bir vaskülittir. Çalışmada Henoch-Schönlein purpurası tansı ile izlenen çocukları epidemiyolojik ve klinik özelliklerini değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntemler: Henoch-Schönlein purpurası tanısı alan tüm çocukların epidemiyolojik, klinik, laboratuar bulguları ve tedavi bilgileri dosya kayıtları incelenerek elde edildi. Bulgular: Yaşları 1.5 ile 16.5 arasında değişen 50 çocuk çalışmaya dahil edildi. Hastaların ortalama yaşları 7.9±3.6 yıl idi. Hastalarda en sık görülen bulgu purpura idi. Eklem tutulumu ve gastrointestinal tutulum hastalarda % 92 ve % 62 olarak belirlendi. Renal tutulum hastaların 10'nunda (% 20) meydana geldi. Bunların birinde şiddetli böbrek tutulumu oluştu. En sık görülen laboratuar anormalikleri lökositoz (%78), eritrosit sedimantasyon yüksekliği (% 48) ve IgA (% 26) yüksekliği idi. Sonuç: Hastaların epidemiyolojik ve klinik bulguları literatürdekilerle benzerlik gösteriyordu. Şiddetli böbrek tutulumu çocukların küçük bir kısmında olmasına rağmen, prognozu genellikle iyidir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2010 |
Published in Issue | Year 2010 Volume: 15 Issue: 1 |