Transfusion associated graft versus host disease TA-GVHD) is a very rare but a fatal condition. TA-GVHH is due to the engrafment of viable T lymphocytes in the immunosupressed recipient. Very rarely it can be seen in immunocompetent patients. Premature infants, patients with either congenital or acquired immunodeficiency states, and patients receiving immunosuppressive drugs are at risk for TA-GVHD. In addition if an immunocompetent patient is heterozygous for a specific HLA locus and the donor is homozygous for the same locus, risk increases significantly. This problem mostly occurs in patients undergoing cardiac operation. Fifty-seven years old female patient receiving 3 units of blood from his 3 sons was admitted to the hospital with widespread hyperemic macular lesions, diarrhea, fever, yellow skin color, and dark urine color. Diagnosis was TA-GVHD. Then intravenous methylprednisolon (1 g/day) and oral cyclosporin (8 mg/kg/day) were applied. But patient died without getting any benefit from the treatment. This case was presented since it is an iatrogenic condition created by transfusion of 3 units of blood from 3 first degree relatives and the patient died.
Transfüzyona bağlı akut graft versus host hastalığı (TB-GVHH) nadir görülen ancak sıklıkla ölümcül sonlanan bir hastalıktır. TB-GVHH genellikle bağışıklık sistemi baskılanmış hastalarda transfüzyon sonrası canlı kalan T lenfositlerinin alıcı vücuduna engrafte olması ile gerçekleşir. Çok nadir olarak bağışıklık sistemi normal olan kişilerde de görülebilir. Prematür yeni doğanlar, doğumsal veya edinsel immün yetmezliği olan hastalar ve immün sistemi baskılayıcı ilaç alan hastalar risk altındadırlar. Bunlara ek olarak immunokompetan bir hasta belirli bir HLA lokusu için heterozigot ise ve kan aldığı kişi bu HLA lokusu için homozigot ise TB-GVHH riski anlamlı olarak artar. Bu duruma sıklıkla kardiak operasyon geçiren hastalarda rastlanmaktadır. By-pass sonrası öz oğullarından 3 ünite kan transfüzyonu yapılan 57 yaşında bayan hasta tüm vücudunu yaygın olarak tutan hiperemik maküler lezyonlar, ishal, ateş, cilt renginde sararma ve idrar renginde koyulaşma yakınmaları ile kliniğimize başvurdu. Hastaya transfüzyona bağlı graft versus host hastalığı tanısı konularak intravenöz metilprednizolon (1 g/gün) ve oral siklosporin (8 mg/kg/gün) uygulandı. Ancak yanıt alınamadı ve hasta exitus oldu. Olgumuz kaçınılması gerektiği halde operasyon sonrasında birinci derecede yakın akrabalarından kan transfüzyonu yapılması sonucu ortaya çıkan ve ölümle sonuçlanan bir transfüzyona bağlı graft versus host hastalığı olgusu olduğu için sunulmuştur.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | April 1, 2003 |
Published in Issue | Year 2003 Volume: 8 Issue: 2 |