1980’li yıllardaki teknolojik gelişmeler uluslararası finansal piyasalardaki hareketliliği hızlandırmış, ülkelerin kendi iç tasarruflarına mahkum kalmadan uluslararası finansal piyasalarından yararlanmalarını kolaylaşmıştır. Bu gelişmelere rağmen borç alma maliyetinin, küresel faiz oranlarının düşmesi ve küresel likidite bolluğunun oluşması 2000’li yıllardan sonra gerçekleşmiştir. Bu makalenin amacı dönemsellik kriteri çerçevesinde ve global bir perspektifle Özal dönemini kapsayan 1983-1993 dönemi ile 2003-2013 dönemini uluslararası finansal piyasalar ve ekonomik büyüme/istikrar ilişkisi çerçevesinde ele almaktır. Özal döneminin finansal piyasalarını 2000’li yılların finansal piyasalarından ayıran en önemli özellik, günümüzde yurt dışından düşük maliyetle fon bulabilme olanaklarının çok daha geniş olmasıdır. Bu durum sadece Türkiye için değil, diğer gelişme yolunda olan ülkeler için de geçerlidir. Bu gelişmelerin sonucu olarak, Türkiye’nin 2000’li yıllarda istikrarlı bir büyüme sergileyebilmesinin en önemli nedenlerinden birisi, zannedildiği gibi iç faktörlerden ziyade, bir dış faktör olan yurt dışından düzenli ve düşük maliyetle borç alabilmiş olmasıdır. Bu dönemde Türkiye’nin dış borcu da reel büyüme oranlarının üstünde katlanarak artmış ve bir dış borç krizine doğru gidildiğinin belirtileri ortaya çıkmıştır
Özal dönemi uluslararası finansal piyasalar borç Türkiye’nin dış borcu küresel likidite bolluğu
The advances in technology in the 1980’s allowed easier capital transfers across the globe and for developing countries, low domestic savings rates became less of a constraint on their development with the utilization of global markets. Despite these improvements, it was only in the 2000’s when rock-bottom interest rates together with so-called global liquidity glut lowered the cost of borrowing from international markets. The aim of this article is to compare the 1983-1993 period of the former statesman Turgut Ozal and the 2003-2013 period with regards to the relationship between international financial markets and economic growth/stability. The distinguishing features of the international financial markets in the current period from the Ozal period are the low interest rates and excess capital of the world which are at the service of developing countries including Turkey. As a result of these developments, one of the most important reasons why Turkey was able to achieve sustained growth in 2000’s was the availability of steady and low-cost international financing. In the same period Turkey’s external debt grew faster than its real growth rate; this on the other hand, signals an upcoming financial crisis due to excessive debt in foreign currency
Özal period international financial markets debt Turkish foreign debt global liquidity avalibility
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | October 1, 2015 |
Published in Issue | Year 2015 Issue: 608 |