CHP 1960’lardan beri sosyal demokrasi ile Kemalizm arasinda kalmiştir. Çalişmada öncelikle partinin mirasi ile modern sosyal demokrasinin gereklerinin çatişmasi ele alinmaktadir. Asil olarak iki farkli zihniyet arasinda Kiliçdaroğlu’nun konumu analiz edilmektedir. Kiliçdaroğlu zayif profilli bir lider olmasina rağmen partinin melez karakterinin tipik bir temsilcisidir. Kiliçdaroğlu ile CHP’de yaşanan değişimin anlatilmasindan sonra onun siyasal liderlik becerisi tartişilmaktadir. Yeni CHP’nin hem demokratik hem de vesayetçi yüzünün karişimi olarak ele alinan yeni lider partiyi popüler vaatlerin yarattiği söylemsel güçle ayakta tutmaktadir. Çalişmanin partinin geleceğine dair öngörüsü daha seyreltilmiş bir Kemalizm ile sosyal demokrasi birleşiminin yarattiği melez karakterin Kiliçdaroğlu’na yarayacağidir. Kiliçdaroğlu bölünmeyecek bir CHP’nin lideri olarak kalacaktir. Partinin bölünmesi onun siyasal liderlik kariyerinin sonu olacaktir
CHP has been locked between social democracy and the Kemalism since 1960s. This study, first, explains the clash between the legacy of the party and requirements of modern social democracy. Then, it analyzes the position of Kiliçdaroğlu between these two different mentalities. Although Kiliçdaroğlu is a weak leader, he is a typical representative of the party’s hybrid character. The new leader, seen as a combination of both democratic and authoritarian faces of the new CHP, maintains the party by power of discourse created by populist promises. This study argues that the hybrid quality of the party created by a diluted version of the Kemalism and social democracy will benefit Kiliçdaroğlu. CHP will not be divided into several parties and such a partition will be the end of his leadership career
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Research Article |
Authors | |
Publication Date | February 1, 2012 |
Published in Issue | Year 2012 Issue: 564 |