Abstract
Bu araştırmanın amacı, psikolojik danışmanlık ve rehberlik ve sınıf öğretmenliği bölümü öğrencileri ile psikolojik danışmanlık ve rehberlik öğretmenleri ve sınıf öğretmenlerinin kaynaştırmaya ilişkin görüşlerini karşılaştırmak, varsa farklılıkları ve buna neden olan değişkenleri ortaya koymaktır. Araştırmanın evrenini, İzmit ilçesinde bulunan ilköğretim okullarında görev yapan 26 rehber öğretmen ve 253 sınıf öğretmeni ile Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi PDR ve sınıf öğretmenliği bölümlerine 2015-2016 eğitim-öğretim yılında 3. ve 4. Sınıfa devam eden PDR bölümünden 30, sınıf öğretmenliği bölümünden 79 öğrenci oluşturmaktadır.
Araştırma, tarama modelindedir. Tarama modeli, geçmişte ya da halen var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımıdır. Araştırmanın verilerinin toplanması kısmında öğretmenler ve öğrenciler için iki ayrı bilgi formları oluşturulmuştur ve Antonak ve Larivee (1995) tarafından geliştirilen, Kırcaali-İftar tarafından Türkçeye uyarlanan “Kaynaştırmaya İlişkin Görüşler Ölçeği” kullanılmıştır.
Elde edilen verilerin analizleri değerlendirilirken SPSS 21 programından yararlanılarak T-testi, Mann-Whitney U testi ve Kruskal-Wallis testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda sınıf öğretmenleri ve sınıf öğretmenliği bölümü öğrencileri ile rehber öğretmenleri ve psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümü öğrencilerinin kaynaştırmaya ilişkin görüşleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür. Ancak, genel olarak araştırmaya katılan öğrenci ve öğretmenlerin kaynaştırmaya ilişkin görüşleri arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir farklılık vardır ve öğretmenlerin görüşlerinin öğrencilere göre daha olumlu olduğu tespit edilmiştir. Öğretmenlerin branşlarına göre kaynaştırmaya ilişkin görüşlerinde istatistiksel olarak önemli bir farklılık olduğu görülmüştür. Sınıf öğretmenlerinin kaynaştırmaya ilişkin görüşlerinin rehber öğretmenlerin kaynaştırmaya ilişkin görüşlerinden daha başarılı olduğu görülmüştür. Bunun nedeni olarak da araştırma sonuçlarına göre kaynaştırma öğrencileri ile sınıf öğretmeninin bire bir daha fazla iletişimde bulunması ve çocuğun durumunu daha çok gözlemleme imkanının olması olarak gösterilebilir. Rehber öğretmenlerin kaynaştırma uygulamasında okullardaki etkinliğinin yeterli düzeyde olmaması, okul mevcuduna göre rehber öğretmen sayısının yetersiz olması ve kaynaştırma öğrencilerinin eğitim haklarını tam anlamıyla yerine getirememeleri noktasında, okul sosyal hizmeti ile birlikte bütüncül bir yaklaşım kazandıracağı ve yaşanılan problemlere daha etkin bir müdahale planı geliştirilebileceği düşünülmektedir. Bu noktada araştırma sonucunda belirtilen önerilerin, daha kapsayıcı bir okul ortamı açısından kaynaştırma uygulamasında okul sosyal hizmetinin önemine vurgu yaptığı söylenmektedir.