Ligneous gingivitis, also known as destructive membranous periodontal disease is a rare periodontal condition. While first case was published by Frimodt-Moller at 1973, ligneous conjunctivitis was first described in 1847 by Bouisson. It is characterized by nodular gingival enlargement with ulcerations. Usually conjunctival and gingival lesions were observed together and have same histopathological changes. A 32 month-old female patient with ligneous conjunctivitis, was referred to Gaziantep University, Faculty of Dentistry, Department of Periodontology clinic with the diagnosis of spread gingival enlargement at the mandible and maxilla. These gingival enlargements were painless, hyperemic, nodular, and woody-like and covered by pseudo membrane. Radiographic evaluation showed normal alveolar bone and no attachment loss. Hematological analyses showed an increase in white blood cells, and increase in lymphocytes but decrease in neutrophils. As far as we know this is the youngest case reporting ligneous gingivitis after Frimodt-Mollers' case. Although most of the case reports focused on histopathological change and level of plasminogen in these patients, up to now exact information about pathogenesis of ligneous gingivitis and conjunctivitis is not available in the literature. Question of the researchers about how to manage and effectively treat this disease remains unclear.
Lignöz gingivitis, çok nadir görülen ve destrüktif membranöz hastalık diye de adlandırılan bir periodontal durumdur. Lignöz gingivitis 1973 yılında Frimodt-Moller tarafından tanımlanmasına rağmen, lignöz konjüktivitin tanımlanması daha eskidir. Lignöz konjuktivit 1847 yılında Bouisson tarafından tanımlanmıştır. Lignöz gingivitis ülserasyonlu gingival büyümeler ile karakterizedir. Genellikle konjüktival lezyonlar ile gingival lezyonlar bir arada gözlenir ve aynı histopatolojik değişime sahiptir. 32 aylık, maksilla ve mandibulasında dişeti büyümeleri olan hasta velileri tarafından ağrı şikâyeti ile Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Periodontoloji Anabilim Dalı'na muayene için getirildi. Gingival büyümeler ağrılı, hiperemik, nodüler, tahtamsı sertlikte ve üzeri pseudomembran ile kaplı idi. Maksiller ve mandibular dişlerde radyografik olarak; ataçman kaybı gözlenmezken, alveolar kemik seviyesi normal idi. Hematolojik analizinde ise artmış beyaz kan hücresi ve lenfosit gözlenirken, nötrofil sayısında dramatik bir düşüş mevcuttu. Bu olgu Frimodt-Mollers'den bu yana gözlemlenen en genç ikinci lignözgingivitis vakası olma özelliğini taşımaktadır. Birçok vaka raporunda, histopatolojik değişimlere ve plazminojen seviyesine odaklanılmasına rağmen, lignöz gingivitis ve konjüktivitisin patolojisi tam olarak aydınlatılamamıştır ve klinisyenlerin en çok zorlandıkları/zorlanacakları konu ise şimdiye kadar yapılan tedavilerin etkinliği nasıl arttırılacağı yönündedir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | March 1, 2013 |
Published in Issue | Year 2013 Volume: 19 Issue: 2 |