: Bolşeviklerin Rusya’da kontrolü ele geçirmelerinden sonra Bolşevizm karşıtı aydınlar başta Türkiye olmak üzere Avrupa’nın çeşitli ülkelerine dağıldılar. Türkistan ve Volga boylarında kurulan otonomilerin tamamı 1917 Ekim İhtilali sonrasında ortaya çıkmıştı. Ancak, Rusyalı Türklerin 1917 ile 1920 yılları arasında Türkistan’ın değişik yerlerinde kurdukları muhtariyet hükümetleri ve bağımsız cumhuriyetler Bolşevik güçleri tarafından silah zoruyla ortadan kaldırıldı. Yeni yönetim tarafından 20 Kasım 1917 tarihli deklarasyonla ilan edilen Rusya'daki Müslümanlara yönelik özgürlük, eşitlik ve kendi kaderini kendileri belirleme çağrısının inandırıcı olmadığı, 4 ay gibi kısa bir süre sonra anlaşılınca, Rusya'daki çeşitli Türk boyları arasından çıkan aydınlar, SSCB dışında bağımsızlık mücadelelerini yürütmeye karar verdiler.
Bolşevik Devrimi’nden sonra Türkiye Cumhuriyeti’ne sığınan muhacir aydınlar Sovyet hâkimiyeti altındaki farklı bölgelerden; Volga (İdil-Ural), Kırım, Orta Asya, (Güney ve Kuzey) Kafkasya’dan gelmişlerdir. Sovyet hâkimiyetinden kaçan çeşitli Türkî gruplar, Çin, Japonya, Finlandiya, çeşitli Avrupa ülkeleri, İran, Afganistan ve Türkiye’ye gelmiş ve cemaatler oluşturmuşlardır. XX. yüzyıl başından itibaren Türkistan dışında muhacir olarak yaşamak zorunda kalan aydınların göç etmeleri farklı zamanlarda farklı sebeplerden kaynaklanmıştır. Bu sebeplerden birincisi; yani ilk büyük göç dalgası Çarlık Rusyası’na karşı başlatılan 1916 isyanıdır. İkinci büyük göç dalgası Basmacılık Hareketi’nin en şiddetli olduğu yıllarda ortaya çıkmıştır. Üçüncü göç dalgası ise bu araştırmanın da konusu kapsamında değerlendirilecek olan Sovyetler Birliği’nde yürütülen uygulamalardır. Bu çalışmada, Türkiye Cumhuriyeti’ne 1920’li ve 1930’lu yıllar arasında, Sovyetler Birliği’nin değişik bölgelerinden gelen Türkistanlı aydınların Türkiye’de gerçekleştirdikleri kültürel faaliyetleri ile sınırlı tutulmaya çalışılmıştır.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | June 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 30 |
Açık Erişim Politikası