Kadın; yüzyıllar boyu toplumun, dinin, ideolojinin, bilimin, sanat ve edebiyatın içerisinde kendisine yer bulan, birtakım temel problemlerin merkezinde yer alan konular arasındadır. Tarih boyunca kişiler, gelenekler, ideolojiler, kurumlar tarafından haklarının sömürüldüğü, ezildikleri belirtilen kadınlar; bu durumlara erkekler hatta bazen hemcinsleri tarafından da maruz bırakılmaktadırlar. Onların bu durumu, söz konusu soruna başkaldıran ve bu düzeni değiştirmek için yola çıkanların başlattığı Feminizm adlı hareketin doğmasına neden olmuştur. Kadını hayatın nesnesi olmaktan kurtarıp öznesi haline getirmeyi amaçlayan Feminizm, sanata ve oradan edebiyata yansımış, edebî eserler kadının, erkek egemen düzene başkaldırdığı, artık ikincil birey olarak kalmak istemediğini haykırdığı bir alan haline gelmiştir.
Bu hareketten doğan Feminist Edebiyat Kuramı, 1960’lardan sonra gelişmiştir ve edebiyat eserinde kadının görünümünü çeşitli açılardan ele almaktadır. Bu kuram konuyu; okur olarak, yazar olarak, psikanaliz açısından ve Marksist-Sosyalist açıdan olmak üzere dört başlık halinde incelemektedir. Marksist-Sosyalist açıdan feminist edebiyat kuramının öncüsü, feminist hareketin önemli isimlerinden Simone de Beauvior’dur. Beauvior “Deuxiéme Sexe” (İkinci Cinsiyet) adlı eserinde kadın konusuna Marksist açıdan yaklaşmakta, kadının ezilmişliğini ve bunun ardındaki nedenleri ortaya koymaktadır. Bu çalışmada da Cumhuriyet Dönemi Türk edebiyatının kadın romancılarından Safiye Erol’un “Kadıköyü’nün Romanı” adlı eseri Beauvior’un kadına dair düşünceleri dikkate alınarak incelenecektir.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Journal Section | Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2022 |
Published in Issue | Year 2022 Issue: 31 |
Açık Erişim Politikası