Haçlı seferleri tarihsel bağlamda Avrupa’nın Doğu İslam dünyasına düzenlediği ön kolanyal bir girişim olmanın yanında; bu girişimin fikri dayanak noktalarını da inşa eden bir süreçtir. Haçlı kaynak literatürünün oluşumunun temel amacı Haçlı seferlerinin sebep, süreç ve sonuçlarını Haçlı bakış açısıyla ele almaktır. Mevcut bakış açısıyla kaleme alınan ve çoğunluğu din adamlarının zihin dünyasından çıkmış Haçlı kronikleri dönemin Haçlılarını resmederken; Haçlıların düşmanlarını da aynı kararlılıkla resmetmiştir. Bu durum Haçlı kaynaklarında, ontolojik olarak var olma dürtüsüyle yapılmış ve epistemolojik bağlamda Haçlı külliyatına düşmanın kim olduğu düşüncesini yerleştirmiştir. Bu makalede Haçlı kaynaklarında Türklerin nasıl ve ne şekilde ele alındığı konusu incelenmiştir. Anadolu’nun Türkleşmesi ve İslamlaşmasının uzun vadeli bir çıktısı olan Haçlı seferlerinin kaynak külliyatındaki Türk algısının korku üzerinden işlenip, akabinde tekfir ve İslam karşıtlığıyla derinleştirilmesi, Haçlı kimliğini ötekini resmetmesi üzerinden koyulaştırmıştır. Bu bakış açısı Avrupa literatüründe Türklerin algılanışı meselesine Türk düşmanlığı bağlamında da bir paradigma sunmuştur. Makalede kavram analizi yöntemi kullanılmış ve bu minvalde Türkleri tanımlayan kavramların Haçlı/Batılı aklındaki çerçevesi çizilmeye çalışılmıştır.
In the historical context, the Crusades were not only a pre-colonial attempt organised by Europe against the Eastern Islamic world, but also a process that built the intellectual foundations of this attempt. The main purpose of the formation of the Crusader source literature is to address the causes, processes and results of the Crusades from a Crusader perspective. The Crusader chronicles, which were written from the existing perspective and mostly emerged from the minds of the clergy, portrayed the Crusaders of the period; they also portrayed the enemies of the Crusaders with the same determination. This was done out of a drive to exist ontologically in Crusader sources and epistemologically embedded in the Crusader corpus the idea of who the enemy was. This article examines how and in what way the Turks are treated in the Crusader sources. The perception of the Turks in the source corpus of the Crusades, which was a long-term outcome of the Turkification and Islamization of Anatolia, was processed through fear and then deepened with takfir and anti-Islamism, and this deepened the Crusader identity through the portrayal of the other. This perspective has also created a paradigm for the perception of Turks in European literature in the context of Turkophobia. In this article, the concept analysis method was used and in this context, the framework of the concepts defining the Turks in the Crusader/Western mind was tried to be drawn.
Primary Language | Turkish |
---|---|
Subjects | History of Seljuk |
Journal Section | Research Articles |
Authors | |
Publication Date | December 30, 2024 |
Submission Date | February 9, 2024 |
Acceptance Date | October 23, 2024 |
Published in Issue | Year 2024 Issue: 35 |
Açık Erişim Politikası